
Özel hukuk yargılamasındaki dava çeşitleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu tarafından belirlenmiştir. Kanun, 105. madde ve devamındaki hükümlerde eda davası, tespit davası, belirsiz alacak davası, inşai dava, kısmi dava, davaların yığılması, terditli dava, seçimlik dava, topluluk davası başlıkları ile bu dava çeşitlerini tanımlamıştır. Bu çeşitlendirme davacının mahkemeden talep ettiği hukuki korunma açısından yapılmıştır.
Eda Davası Nedir?
Davacı dava dilekçesinde davalının bir şeyi vermeye, yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmesini talep ediyorsa bu bir eda davasıdır. Mahkeme hükmü de davalının bunları yapmasını emreder nitelikte olacaktır.
Davacının açtığı dava, mahkeme tarafından onun talebine göre nitelendirilir. Dava dilekçesinde davacının talebi net olarak anlaşılamıyorsa hakim davayı aydınlatma ödevinin gereği olarak davacıya açıklama yaptırabilir ya da talebini belirlemesi için süre verebilir.
Eda Davası Örnekleri
Verme, yapma ve yapmama fiillerine uygun olan her türlü hukuki talep eda davası ile ileri sürülebilir. İşçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili istemi, istihkak davası, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebi, düğün takıları davası, eksik ödenen kira bedellerinin davalıdan tahsili ile tahliyesine karar verilmesi gibi talepler eda davasında ileri sürülebilir.
HMK Madde 105 Gerekçesi
Kanun’un eda davasını düzenleyen 105. maddesinin gerekçesinde bu davanın hukuk uygulaması bakımından önem taşıyan, sıklıkla müracaat edilen bir dava çeşidi olduğundan ve hükümde geçen “yapmamaya” ibaresinin kapsamına bir şeyi yapmaktan kaçınma halinin de dahil olduğundan bahsedilmektedir.
Eda Davası Nasıl Açılır?
Eda davası ilgili nöbetçi mahkemeye verilecek bir dava dilekçesi ile açılır. Dilekçede hukuki uyuşmazlık özetlenmeli ve mahkemeden neye karar vermesinin istendiği vurgulanmalıdır. Eda davasında talep davalının bir şeyi vermeye, yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmesi doğrultusunda yapılır ve dilekçenin sonuç kısmında bu husus açıkça belirtilir.
Eda Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Eda davasının özgülendiği yetkili veya görevli bir mahkeme yoktur. Eda davası niteliğine uygun düştüğü ölçüde tüketici mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi, iş mahkemesi, ticaret mahkemesi, aile mahkemesi gibi mahkemelerde açılabilir.
Eda Davası Dilekçe Örneği
KOCAELİ NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE
DAVACI : … (TC: …)
ADRES : … Mah. … Sok. No:.. …/KOCAELİ
VEKİLİ : Av. Görkem Ece LEBLEBİCİ & Av. Fatih AKTULUN & Av. Omay Cem ÇİÇEK
DAVALI : … Elek. Ev Aletleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
ADRES : … Mah. … Cad. No:.. …/KOCAELİ
KONU : Sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması nedeniyle ayıplı ürünlerin satıcıya, ödenen bedelin tüketiciye iadesine karar verilmesi talebidir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil, … tarihinde … adlı işyeri ile KDV dahil toplam 50.000,00 TL değerinde TV ünitesi ve yemek masasından oluşan yemek odası takımı olarak nitelendirilen mobilyaları satın almak üzere anlaşmıştır. Anlaşma uyarınca kararlaştırılan bedelin ödemesi müvekkil tarafından … tarihinde tamamlanmıştır. Mobilyalar müvekkilin adresine davalı tarafından teslim edilmiştir. Fakat ürünlerde renk farklılıkları görülmüş, TV ünitesi ile yemek masasının aynı renkte olmadığı ve hatta ünitenin kendi içinde muhtelif bölümlerinde farklı renklerde olduğu fark edilmiştir. Oysaki bir takım halinde satışa arz edilen ünite ile yemek masasının aynı nitelikleri taşıması beklenir. Teslim aldığı ürünlerde belirgin renk farklarının bulunduğunu tespit eden müvekkil, davalıyı durumdan derhal haberdar ederek ayıp bildirimini yapmıştır. Davalı şirket ile iletişime geçen müvekkil ürünlerin değiştirilmesi gerektiğini ihtar etmiştir. Davalı şirket teslim ettiği ürünleri geri almış ve ikinci bir teslimat yapmıştır. Fakat bu kez de ürünlerde kusurlar bulunduğu müvekkil ve ailesi tarafından görülmüştür. Müvekkil bu durum karşısında da vakit kaybetmeden hukuki ayıp bildirimini davalı şirkete yapmıştır. Davalı bu defasında teslim ettikleri üründe herhangi bir kusurun bulunmadığını, müvekkil tarafından kendilerine iletilen durumların ahşabın doğal yapısından kaynaklanmış olduğunu beyan etmiştir. Oysa mobilyaya ait fotoğraflarda da görüleceği ve bilirkişi incelemesi ile de tespit edilebileceği üzere ürünlerin muhtelif yerlerinde bulunan boşluklar talaş-tutkal karışımı (yahut benzeri) olduğunu tahmin ettiğimiz bir madde ile kapatılmaya çalışılmıştır. Bu durum tüketicinin üründen aldığı verimi düşürecek bir defo oluşturmaktadır. Ürün temizlik ya da kullanım esnasında sorun çıkarabilir. Dolgu yapılan noktalara zamanla nemin sızması neticesinde ahşap malzeme zarar görebilir. Sonuç olarak ürün tüketicinin ondan faydalanmasını zorlaştıran bir haldedir. Tüketici satın aldığı üründe bulunan bu tür bir kusura katlanmak zorunda değildir.
6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Müvekkil, gelinen noktada ürünü birden çok defa kusurlu teslim almış olmaktan ötürü iade hakkını kullanmak istemektedir. Bu nedenle 6502 sayılı Kanun’un 11. maddesi gereğince satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme seçimlik hakkının kullanılması mecburiyeti doğmuştur.
Tarafımızca müvekkil adına dava şartı olan zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmış, süreç anlaşamama ile … tarihinde sonuçlanmıştır. Buna ilişkin tutanak ve fatura örneği ibraz edilecektir.
HUKUKİ NEDENLER : 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Türk Borçlar Kanunu ve diğer ilgili mevzuat
HUKUKİ DELİLLER : Fatura, ürünlerdeki kusurları gösteren fotoğraflar, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif, yemin ve diğer her türlü yasal delil
SONUÇ VE TALEP : Ayıplı ürünleri içeren davaya konu yemek odası takımının satıcıya, ödenen 50.000,00 TL bedelin tüketiciye iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.
Tespit ve eda davası birlikte açılabilir mi?
Davacı, aynı talep konusuna ilişkin olarak hem tespit hem eda hükmü istemişse davası eda davası olarak nitelendirilmelidir. Örneğin iş ilişkisinin tespiti ile işçilik alacaklarının işverenden tahsili istemi söz konusu ise alacakların tahsili yönünde hüküm kurulması yeterli olacaktır.
Konuları farklı olan istemlerin ise aynı davada bir arada ileri sürülmesi mümkündür. Bir mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin iptali talepli davada mülkiyetin aynen iadesi ve davacı adına tescil edilmesi gerektiğinin tespiti talebinin yanında aracın dava sonunda davacıya teslimi ile kullanıma bağlı olarak yıpranma payının ve davalı tarafından kullanım süresi için uygun kira bedelinin tahsili talebinde de bulunulabilir.
Tespit ve eda davası arasındaki farklar nelerdir?
Tespit davası, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var veya yok olduğunun ya da bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edildiği dava türüdür.
Bu davada eda davasından farklı olarak mahkemenin davalıyı belli bir şeye mahkum etmesi beklenmez. Tespit davasında verilen hüküm eda hükmü olmadığı için ilamlı icra takibine konu edilemez.
Her iki dava türü için de davacının hukuki menfaati şartı aranır.
Eda davası kısmi dava olarak açılabilir mi?
Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. Davalıdan beklenen edim bölünmeye uygunsa dava kısmi dava olarak açılabilir. Eda davası belirsiz alacak şeklinde de gündeme gelebilir.