Karabaş Mah. Müneccim Arif Sk. 25/1 İzmit/Kocaeli

Eksen Hukuk » Blog » İstihkak Davası

İstihkak Davası

Mülkiyet hakkı hukuk düzeni içinde hak sahibine (yani malike) en geniş yetkileri veren haktır. Malik sahip olduğu şeyi dilediği şekilde kullanabilir, ondan yararlanabilir veya onu tüketebilir. Geçit hakkı, oturma hakkı, rehin hakkı gibi haklar veya diğerleri ise bu yetkilerin tamamını değil bir kısmını içerir. Malik bu hakkının ihlali halinde onun korunmasını hukuk düzeninden talep edebilir.

İstihkak Davası Nedir?

Türk Medeni Kanunu m.683’e göre malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası veya el atmanın önlenmesi (müdahalenin men’i) davası açabilir. Mülkiyete konu olan malın taşınır ya da taşınmaz mal olmasının bir önemi yoktur; dava her ikisi için de açılabilir fakat daha ziyade taşınır mallar hakkında gündeme gelecektir. Bunun gibi el atmanın önlenmesi davası da daha çok gayrimenkullerle ilgili olarak ortaya çıkar.

İstihkak davasını, diğerlerinden ayırt edebilmek için mülkiyete dayalı istihkak davası olarak isimlendirebiliriz. Çünkü yine TMK’de belirtilen miras sebebiyle istihkak davası, taşınır mal haczinden kaynaklanan istihkak davası ve İcra İflas Kanunu m.97’de tanımlanan ve genel hükümlere göre yürütülen istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamı davası da söz konusudur.

Dava mülkiyete konu malın doğrudan zilyetliğinin geri kazanılması amacıyla açılır. Zilyetliği ise elde bulundurma ya da fiili hakimiyet olarak açıklayabiliriz.

İstihkak İddiasına Genel Bir Bakış

İİK’ye göre haciz esnasında borçlunun elinde bulunan bir malın başkasına ait veya rehinli olduğu borçlu ya da üçüncü şahıs tarafından iddia edilirse durum haciz tutanağına geçirilir ve taraflara bildirilir.

Alacaklı ve borçlu sessiz kalırsa bu iddiayı kabul etmiş sayılırlar. Borçlu veya üçüncü kişi istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde mevcut icra takibinde bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybederler. Eğer üçüncü şahsın istihkak iddiasına alacaklı veya borçlu itiraz ederse uyuşmazlığı icra mahkemesi çözer.

Yapılacak inceleme sonucunda takibin devamına ya da ertelenmesine karar verilir. Buradaki istihkak iddiası mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkına sahip olma anlamındadır.

İstihkak Davasının Şartları

Yazıya konu ettiğimiz istihkak davasını açabilmenin ön koşulu malikin doğrudan zilyetliğini yitirmiş olmasıdır. Bunun yanında madde metninde de açıkça belirtildiği üzere malı halen elinde bulunduran kimsenin herhangi geçerli bir hakka sahip olmamasıdır.

İstihkak Davası Nasıl Açılır?

Dava asliye hukuk mahkemesine verilecek dilekçe ile açılır. Dilekçede, mülkiyet hakkının tespiti ile malın geri verilmesine karar verilmesi talep edilmelidir.

İstihkak Davasında Taraflar

İstihkak davasında davacı dolaysız zilyet durumunda olmayan malik, davalı ise mülkiyet hakkına sahip olmayan dolaysız zilyettir.

İstihkak Davasına Konu Olan Haklar

İİK’deki düzenlemeden farklı olarak mülkiyet hakkına dayanan istihkak davasında yalnızca bu hak ileri sürülebilir.

İstihkak Davasında Zamanaşımı Kavramı ve Yetkili Mahkeme

Mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebilen bir haktır ve buna dayanan istihkak talebi de aynı özelliğe sahiptir. Mülkiyet hakkı uzun süre kullanılmadığı halde dahi zamanaşımına uğramadığı için istihkak davası da herhangi bir zamanaşımı süresine tabi değildir. Fakat taşınır ve taşınmaz mallardaki kazandırıcı zamanaşımı hükümleri saklıdır.

Kesin yetki kuralının olmaması durumunda davada yetkili mahkeme dava tarihinde davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

İstihkak Davaları Miras Sebebiyle Açılabilir mi?

Miras sebebiyle istihkak davası TMK’de açıkça düzenlenmiştir. Buna göre yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.

İstihkak Davasının Olası Sonuçları

Davacı mülkiyet hakkını ve dava tarihinde malın dolaysız zilyedi olduğunu ispat ederse davanın kabulüne karar verilir. Davalı mahkeme hükmünün gereğini yerine getirmezse davacının icra takibi yapması gerekir. Davalı eğer zilyetliğinde haklı ise davanın reddine karar verilmelidir. Yine zilyet açısından kazandırıcı zamanaşımı koşulları oluşmuşsa dava reddedilir.

İstihkak Dava Dilekçesi

KOCAELİ NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI : … (TC: )
ADRES : … İzmit/KOCAELİ
VEKİLLERİ : Av. Görkem Ece LEBLEBİCİ & Av. Fatih AKTULUN & Av. Omay Cem ÇİÇEK

DAVALI : … (TC: )
ADRES : … İzmit/KOCAELİ

KONU : Malın zilyet olmayan malike iadesine karar verilmesi talebidir

AÇIKLAMALAR :

Müvekkil, kendisine ait … plaka numaralı 2008 model aracın devri hususunda davalı ile haricen adi yazılı sözleşme yaparak anlaşmıştır. Anlaşma 135.000 TL bedel üzerinden yapılmıştır. Taraflar anlaşmayı noterden yapmamış, aralarındaki insani ilişkilere güvenen müvekkil aracı ve anahtarlarını alıcıya devretme konusunda da beis görmemiştir.

Yapılan sözleşmeye ve tüm ihtarlara rağmen davalı noterde devir işlemlerinin yapılmasına yanaşmadığı gibi aradan geçen yaklaşık bir haftalık sürede herhangi bir ödeme de yapmamıştır.

Dava konusu araç halen müvekkil adına kayıtlıdır fakat davalının uhdesindedir. Bu husus tanık beyanları ile de ispat edilecektir. Müvekkil hak sahibi iken davalı haksız zilyet konumundadır. Gelinen noktada müvekkil açısından aracın iadesini talep etmekten başka çare kalmamıştır.

HUKUKİ NEDENLER : TBK m.683 vd. Hükümleri ve İlgili Mevzuat

HUKUKİ DELİLLER : … tarihli harici araç satış sözleşmesi, tanık, yemin, bilirkişi, keşif ve diğer deliller

SONUÇ VE TALEP : Açıkladığımız ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle istihkak talebimizin kabulü ile mülkiyetin müvekkile ait olduğunun tespitine, dava konusu aracın müvekkile iadesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.

Davacı Vekilleri
Av. Görkem Ece LEBLEBİCİ & Av. Fatih AKTULUN & Av. Omay Cem ÇİÇEK

İstihkak Davası Yargıtay Kararları

Davacı vekili, vekil edeninin, davaya konu 59 parselden, 29.1.2013 tarihinde, noter satış vaadi sözleşmesi ile ….a isimli şahıstan 55 dönüm yer satın aldığını, satış işlemi ile zilyetliğin vekil edenine geçtiğini ve tarlayı pamuk ekimi için hazır hale getirdiğini, ancak davalı …’nun yanında bir kaç kişi ile gelerek, dava konusu yere buğday ekimi yaptığını açıklayarak, vekil edeninin zilyetliğinin tespiti ile korunmasına ve dava konusu taşınmaza el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, vekil edeninin zilyetliğinin annesi ….’nun kullanımına yönelik olduğunu, ….’nun bu yeri, taşınmazın tespit tutanak maliklerinden Eşeli …..’ndan noter devir sözleşmesi ile satın aldığını ve taşınmazın 1973 yılından beri annesinin zilyetliğinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, “HMK’nin 4/c bendi gereğince davanın görevsiz mahkemede açıldığı” gerekçesi ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Eldeki davada, çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TMK’nin 683. maddesine dayalı el atmanın önlenmesi davası mı yoksa TMK’nin 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası mı olduğu hususunda toplanmaktadır.

Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK’nin 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK’nin 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK’nin 974 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur.

Somut olayda; her ne kadar mahkemece, H.M.K’nin 4/c maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmiş ise de, gerek davacı gerekse davalı taraf, davada mülkiyet iddiasına dayalı olarak talepte bulunmaktadır.

Bu durumda; az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olacağı hususu gözetilmeden, Mahkemece davacının davasının görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/10394 E., 2017/11552 K.)

İstihkak davası hangi mahkemede açılır?

Dava, davalının yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesinde açılır.

İstihkak davası ne kadar sürer?

Davanın açıldığı mahkemenin iş yüküne ve dosyada toplanması gereken delillerin durumuna göre değişmekle beraber istihkak davasının yaklaşık bir yıl süreceği belirtilebilir.

İstihkak davasını kimler açabilir?

İstihkak davasını mülkiyet hakkına sahip olan fakat malı üzerinde fiilen hakimiyeti bulunmayan malik açabilir.

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşabilirsiniz !

Yorum Bırakın

Logo
0 262 331 07 59
Pandemi döneminde alanında uzman avukatlarımız ile online danışmanlık sürecini hemen planlayabilir, yanıtını merak ettiğiniz sorulara 7/24 ulaşabilirsiniz.
This is default text for notification bar