Karabaş Mah. Müneccim Arif Sk. 25/1 İzmit/Kocaeli

El Atmanın Önlenmesi Davası

Mülkiyet hakkı, sahibine kullanma, yararlanma ve hatta tüketip yok etme imkanı verir. Bu hakları kullanıp kullanmama tamamen hak sahibinin inisiyatifindedir. Hak sahibinin bu haklardan birini ya da birkaçını kullanmıyor olması, kullanmaktan vazgeçtiği anlamına gelmez ve bu şekilde yorumlanamaz. Hak sahibinin bunları kullanmaması, başkalarına bu hakları kullanma yetkisini vermez.

Örneğin; sahibinin yıllardır uğramadığı bir tarla, komşu tarla sahibi tarafından sırf bu nedene dayanarak ekip biçilemez. Uzun süredir yurtdışında bulunan bir kimsenin boş halde duran apartman dairesi, kendisinin izni olmadan kardeşleri tarafından kiraya verilemez.

Apartmandaki ortak alanları hakkı olmadan işgal eden kiracıya karşı kat malikleri tarafından bahsettiğimiz bu davanın açılması ise el atmanın önlenmesi davasına benzer şekilde Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır.

Mülkiyet hakkı kanunlarca korunduğu gibi, bu hakkı sınırlandıran ya da tamamen ortadan kaldıran her türlü müdahale de belli yaptırımlara tabidir. Mülkiyet hakkı sınırlandırılan malik, bu müdahalelerin ortadan kaldırılmasını ve müdahaleler nedeniyle uğradığı zararın karşılanmasını isteyebilir.

El atmanın önlenmesi (müdahalenin men-i) davası, mülkiyet hakkına karşı halen devam eden saldırıların sona erdirilmesi için açılır. Bu sayede mülkiyet hakkı korunmuş olur. Bu hak istihkak davası ile de korunur. İstihkak davasında malik, elinden rızası olmadan çıkan malın iadesini talep etmektedir. İki dava da mülkiyeti korumayı amaçlar. Geçit hakkı ile yükümlü bir taşınmaz üzerinden, geçit hakkı sahibi olmayan kişilerin gelip geçmesi de mülkiyet hakkını ihlal eder ve bu kişilere karşı el atmanın önlenmesi davası açılabilir.

Hak sahibi sayısı açısından mülkiyet iki çeşittir; tek kişi mülkiyeti ve birlikte mülkiyet. Birlikte mülkiyet durumunda da mülkiyet hakkının ihlal edilmesi halinde müdahalenin men’i talebi ileri sürülebilir.

Buna göre paylı mülkiyette paydaşlardan, elbirliği ile mülkiyette maliklerden biri ya da birkaçının bu korunmayı talep etmesi halinde herkes bu korumadan yararlanır.

El atmanın önlenmesi davası, paydaşlar arasında da söz konusu olabilir. Paydaşlardan biri gayrimenkulünü kullanmasının engellendiği iddiasında ise diğer paydaşlara bu davayı yönelterek müdahalenin sona erdirilmesini talep edebilir.

Bu haksız müdahale durumuna mirasçılar arasında sıkça rastlanmaktadır. Mirasçılar arasında çıkabilecek bu tür uyuşmazlıklar miras ortaklığının sona erdirilmesine kadar gidebilmektedir. Bu da izale-i şuyu davası ile olmaktadır.

Gayrimenkul hukukunun diğer alanlarında olduğu gibi bu alanda da hukuki destek veren Eksen Hukuk Bürosu, mümkün olan en hızlı biçimde sonuç almak üzere çalışmaktadır.

El Atmanın Önlenmesi Davası Nasıl Açılır ?

El atmanın önlenmesi davası yaygın olarak taşınmazlar için uygulama alanı bulur. Taşınır mallar için ise daha ziyade zilyetlikten kaynaklanan davalar söz konusudur.

Ayni hak sahipleri, bu hakka dayanarak müdahalenin sonlandırılmasını müdahalede bulunandan talep edebilirler. Dava, haksız yere müdahalede bulunan kimseye karşı açılır. Paydaşlar, rızaları olmadan kendi arazilerine inşaat malzemeleri koyan ve bu nedenle mülkiyet hakkı sahiplerinin bu haktan yararlanmasına engel olan kişiye karşı bu davayı açabilirler.

Yine arsasına gecekondu inşa etmeye başlayan komşusuna karşı malikin açacağı dava da el atmanın önlenmesi davası olacaktır. Davalı ise haksız ve hukuka aykırı müdahalede bulunan kimsedir.

Dava, müdahale devam ederken açılmalıdır. Müdahale sona erdikten sonra açılacak dava reddedilir, bu durumda hakkı ihlal edilen kişi bir de yargılama masraflarını üstlenmek zorunda kalır. Davada ispat yükü, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini iddia eden taraftadır.

El Atmanın Önlenmesinde Dava Süreci

Dava, taşınmaza yapılan saldırıdan kaynaklanıyorsa taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır. Davacının yapması gereken taşınmaz üzerinde hak sahibi olduğunu ve hakkına müdahalede bulunulduğunu ispat etmektir. İspat, hukuka uygun her türlü delille yapılabilir. Davada tanık dinletilebilir. Mahkeme, yerinde keşif yaparak mevcut durumu inceleyebilir.

Dava dilekçesinde, men talebinin dayanağı olan olgular gösterilmeli, ecrimisil talebinde bulunulmalı, zarar mevcutsa ayrıca bu da talep edilmeli ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesi istenmelidir. Eğer taşınmaz, müdahale sonrasında değişikliğe uğramışsa eski hale getirme talebinde bulunulabilir.

Bunun için eski hale iadenin mümkün olması gerekir. İddia edilen zararın ispatı da davacı tarafa aittir. Burada, haksız işgal tazminatı olarak da bilinen ecrimisil konusuna değinmek gerekir.

Bu, uğranılan zarardan farklı olarak, haksız el atan kimsenin sırf bu haksız el atma sayesinde kazandığı menfaatten ötürü tazminata mahkum edilmesi anlamına gelir. Ecrimisil kavramını, haksız zilyetlerin kullanma karşılığında ödeyecekleri, haksız fiile dayanan tazminat şeklinde tanımlamak mümkündür.

El atmanın önlenmesi davasını, benzer nitelikteki davalardan ayırmak gerekir. Örneğin Türk Medeni Kanunu m. 725 uyarınca yapılacak taşkın yapının yıktırılarak el atmanın önlenmesi talebi halinde emredici nitelikte bir kanun hükmü ya da tarafların aralarında aksine bir sözleşme olup olmadığına bakılır.

Yine haksız müdahalenin sona ermesinden sonra açılacak dava da özellikle zamanaşımı konusu açısından yazımızın konusu davadan farklıdır.

Dava sürecinde tarafların karşılıklı olarak iddia ve savunmaları dinlenecek, müdahalenin var olup olmadığı, var ise bir hakka dayanıp dayanmadığı araştırılacaktır. Yine davacının zarar iddiası varsa bu da incelenecektir. Davacı, talep edeceği faizin türünü ve başlangıç tarihini doğru şekilde belirtmek zorundadır.

Aksi bir durum hak kaybına neden olur. Yine eğer mülkiyet hakkı sahibi davayı açarken zararını tam olarak belirleyemiyorsa talebini kısmen belirtebilir.

Davacının talebi, bilirkişi raporu ile netleştikten sonra dava ıslah edilmeli ve gerekli harçlar tamamlanmalıdır. Dava sonunda verilecek karar, kesinleşmeden icraya koyulabilecek ilamlardandır. Bu nedenle kesinleşmesi beklenmeden icra takibi açılmalı ve haksız müdahalenin bir an önce sona erdirilmesi sağlanmalıdır. Teknik detaylara dayanan dava süreci hukuki destek almadan yürütülmemelidir.

Mülkiyet hakkını ihlal eden fiillerin belli yaptırımlara tabi olduğundan bahsetmiştik. Mülkiyet hakkı, ceza hukuku kapsamında da koruma altındadır. Haksız yere başkasına ait taşınmazı işgal eden, sınırını değiştiren, bozan veya hak sahibinin buradan yararlanmasına engel olan kişi cezalandırılır. Bunun için zarar görenin şikayeti gereklidir.

El Atmanın Önlenmesi Davası Şartları

Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde önce malikin mülkiyet hakkının kapsamı belirtilmiş sonra da bu doğrultuda mülkiyetin korunmasının nasıl sağlanabileceği anlatılmıştır.

Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.

El atmanın önlenmesinin dava edilebilmesi için halihazırda bir müdahalenin varlığı gereklidir. Ayrıca bu müdahale haksız olmalıdır. Haksız olmakla kast edilen, mülkiyet hakkının herhangi bir geçerli neden olmaksızın ihlal edilmesidir. Bu ihlal, malikin mülkiyet hakkına ve zilyetliğine yönelmektedir. Tabii ki her şeyden önce davacının mülkiyet hakkına sahip olması gerekmektedir.

El Atmanın Önlenmesi Davası Ne Kadar Sürer ?   

El atmanın önlenmesi davasında da diğer hukuk davalarında olduğu gibi yargılama süresini makul tutmayı sağlayan birçok faktör vardır. Öncelikle dava dilekçesindeki zorunlu unsurların tamamlanmış olması gerekir. Eksik hususları bulunan bir dava dilekçesi, tamamlandığı ana kadar yargılamanın ilerlemesini engelleyecektir.

Yine deliller süresi içerisinde erkenden bildirilmeli ve varsa tanıklara yapılacak tebligatların takibi yapılmalıdır. Bilirkişiden alınacak raporun da süresinde hazırlanıp mahkemeye sunulması gerekir.

Tüm bunlar, deliller ne kadar hızlı toplanırsa yargılamanın o kadar kısa süreceğini göstermektedir. Süreci mümkün olduğunca kısaltmak adına uzman bir gayrimenkul avukatından danışmanlık alınması gerekir.

El Atmanın önlenmesi davasında hangi mahkeme yetkilidir ?    

El atmanın önlenmesi davasında yetkili mahkeme, şufa (önalım) hakkı davası ve tapu iptal ve tescil davasında olduğu gibi taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

El Atmanın önlenmesi davasında zamanaşımı var mıdır ?    

El atmanın önlenmesi davasında zamanaşımı yoktur. Müdahale devam ettiği sürece bu dava açılabilir. Müdahale sona erdikten sonra açılacak dava ise haksız fiil zamanaşımına tabidir.

Gayrimenkul Davalarınızda Eksen Hukuk Yanınızda !  

Eksen Hukuk Bürosu, şufa (önalım) hakkı davaları, tapu iptal ve tescil davaları, izale-i şuyu davaları, istihkak davaları ve geçit hakkı davaları gibi gayrimenkul davalarının yanında el atmanın önlenmesi davasında da profesyonel ve sistematik hizmet süreci ile danışmanlık vermektedir.

Logo
0 262 331 07 59
Pandemi döneminde alanında uzman avukatlarımız ile online danışmanlık sürecini hemen planlayabilir, yanıtını merak ettiğiniz sorulara 7/24 ulaşabilirsiniz.
This is default text for notification bar