Borçlar hukukunda borç ilişkisini doğuran nedenler belirlenmiştir. Bunlar haksız fiil, sözleşmeler ve sebepsiz zenginleşmedir. Borçlu ile alacaklı, zarar veren ile zarara uğrayan arasındaki hukuki ilişki bu yollardan biriyle ortaya çıkar.
Sebepsiz zenginleşme de diğer borç kaynakları gibi iade yükümlülüğüne neden olur. Sebepsiz zenginleşmeden doğan davalarda büromuz danışmanlık hizmeti ve hukuki destek vermektedir.
Sebepsiz Zenginleşme Nedir?
Birden fazla malvarlığı arasında yapılan aktarımın geçerli olması için hukuken itibar edilebilir bir nedenin bulunması gerekir. Bir malvarlığı diğerinin aleyhine olacak şekilde artıyor ve bu artış hukukun izin verdiği şekilde olmuyorsa sebepsiz zenginleşmeden söz edilir. Örneğin yağma suçu mağduru, suçun failinden iade talebinde bulunabilir.
Sebepsiz zenginleşmeden kasıt hukuken korunan bir menfaate dayanmayan zenginleşmedir. Bu nedenle sebepsiz zenginleşmeyi geçerli nedene dayanmayan zenginleşme tanımı ile ifade edebiliriz.
Malvarlığının aktifindeki bu anlamda bir artışın, aleyhine zenginleşilen kimsenin malvarlığından veya emeğinden kaynaklanması mümkündür. Sebepsiz zenginleşme haklı olmayan sebeplerin yanında geçerli olmayan sebepleri de kapsayan bir hukuki kurumdur.
Tesadüfi durumlar, kişilerin yanılması ya da gerekli şekil koşullarının yerine getirilmemesi gibi olgular sebepsiz zenginleşmeyi ortaya çıkarabilir.
Tapulu taşınmazın devrinin resmi şekilde yapılması gerekirken, taraflar arasında haricen devir konusunda yazılı da olsa anlaşılması halinde ödenecek bedel sebepsiz zenginleşme kavramına bir örnek olarak verilebilir. Zira burada geçerli bir sözleşmede olduğu gibi taraflara hak ve borç doğmaz. Bu durumda davacı bu geçersiz sözleşme nedeniyle davalıya verdiği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteyebilir.
Sebepsiz Zenginleşme Davasının Şartları
Sebepsiz zenginleşme davasını açabilmek için zenginleşmenin geçerli bir nedene dayanmaması ve zenginleşme ile fakirleşme arasında neden-sonuç ilişkisinin olması gerekir.
Aslına bakılırsa kanun fakirleşmeyi bir şart olarak aramaz. Fakat pratikte çoğunlukla bir tarafın zenginleşmesi diğer tarafın fakirleşmesine neden olacaktır. Yine de haksız fiilin aksine zarara uğrama koşulu yoktur.
Örneğin karşı tarafın emeğinden zenginleşmek de mümkündür. Bu durumda emeği olanın fakirleşmesi söz konusu olmayabilir. Böyle bir durumda şartları varsa vekaletsiz iş görme hükümlerine başvurulabilir.
Sebepsiz zenginleşme davasını açabilmek için ihtar şartı yoktur.
Sebepsiz zenginleşme davası alacak talebinin konu edildiği bir eda davasıdır. Şartları varsa belirsiz alacak davası olarak açılması mümkündür.
Sebepsiz zenginleşme sadece aralarında hukuki bir bağ olmayanlar arasında meydana gelmez; hukuki ilişkinin varlığı halinde de sebepsiz zenginleşmenin ortaya çıkması mümkündür.
Sebepsiz Zenginleşmede Zamanaşımı Kavramı
Sebepsiz zenginleşmede iade talebinde bulunma hakkı, hak sahibinin bu hakkını öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zenginleşmenin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Sebepsiz Zenginleşmede İade (Geri Verme Borcu)
Sebepsiz zenginleşen iyiniyetli olup olmadığına bakılmaksızın iade ile yükümlüdür. Türk Borçlar Kanunu m.77 hükmüne göre bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.
Sebepsiz zenginleşmede iadenin kapsamı da yine kanun tarafından belirlenmiştir. Buna göre sebepsiz zenginleşen iadenin talep edildiği anda elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmı geri vermeye mecburdur. Fakat eğer zenginleşen, zenginleşmeye konu şeyi iyiniyetli olmaksızın elinden çıkarmışsa veya elinden çıkardığı anda ileride iadeyle yükümlü olabileceğini hesaba katması kendisinden objektif olarak beklenebiliyorsa bunun tamamını geri vermesi gerekir.
Zenginleşen, iyiniyetli olup olmadığına bakılmaksızın kendisine karşılık önerilmezse, zenginleşme konusu şey ile birleştirdiği ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri geri vermeden önce ayırıp alabilir.
Sebepsiz Zenginleşmede Faiz Başlangıcı
Borçlara işletilen faiz, borçlu borcunu ödemediği yani temerrüde düştüğü anda başlar. Sebepsiz zenginleşme de bir borç kaynağı olduğuna göre alacağa faiz işletilebilmesi için iade yükümlüsünün temerrüde düşmesi gerekir.
TBK m.117 sebepsiz zenginleşmede zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlunun temerrüde düşmüş olduğunu söyler. Fakat iyiniyetli sebepsiz zenginleşme halinde bir ayrım yapmak gerekir. Bu hallerde temerrüt ve dolayısıyla faiz için bildirim şarttır.
İyiniyetli olmayan zenginleşmede zenginleşme tarihinden itibaren faiz istenebilir. Zenginleşenin iyiniyetli olduğu durumlarda ise faiz ihtar tarihinden; ihtar yapılmamışsa dava tarihinden itibaren talep edilebilir.
Zenginleşenin İyi Niyetli Olması
Zenginleşen iyiniyetli de olsa iade ile yükümlüdür. Fakat sorumluluğu kötü niyetliye göre daha azdır. Elinden çıkardıklarını iade ile yükümlü tutulamaz.
İhtar edilmedikçe temerrüde düşmez ve aleyhine faiz işletilemez. Borçlunun temerrüdü borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren meydana gelir.
Zenginleşme konusu şeye yaptığı zorunlu ve faydalı masrafları talep edebilir. İyiniyetli zenginleşene ihtar yazılı ya da sözlü olarak yapılabilir. Yazılı ihtar ispatı kolaylaştırır.
Zenginleşenin Kötü Niyetli Olması
Kötü niyetli sebepsiz zenginleşen her halde iade ile yükümlüdür. Yaptığı zorunlu ve yararlı giderlerden sadece geri verme anında mevcut olan değer artışının ödenmesini isteyebilir. Zararsız söküp alma hakkını kullanabilir. Zenginleşme anında temerrüde düşer ve faizden sorumlu olur.
Sebepsiz Zenginleşmede Geri İstenememe
Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şey geri istenemez. Örneğin kamu görevlisinin işlediği irtikap suçu kapsamında ona bir miktar para ödeyen kişi, ondan iade talebinde bulunamaz. Fakat böyle durumlarda hakim bu şeyin hazineye aktarılmasına karar verebilir.
Sebepsiz Zenginleşme Davasının Açılamadığı Haller
Bir borçlu zamanaşımına uğramış bir borcunu ifa ettikten sonra artık geri isteyemez. Yine ahlaki bir görevin yerine getirilmesinden kaynaklanan zenginleşmeler de geri istenemez.
Borçlu olmadığı halde edimi yerine getiren kimse bunu kendisini borçlu sanarak yaptığını ispat edemezse iade talebinde bulunamaz. Yine eksik borçların ifa edilmesi, sebepsiz zenginleşme veya bağışlama olmaz. Bu nedenle bunun iadesi talebiyle sebepsiz zenginleşme davası açılamaz.
Sebepsiz Zenginleşme Davasında Taraflar
Sebepsiz zenginleşme davasında davalı hukuken geçerli bir neden olmaksızın zenginleşen kimsedir. Davacı ise malvarlığından ya da emeğinden zenginleşilendir.
Sebepsiz Zenginleşme Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Alacak davası olan sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalar genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerinde yazılı yargılama usulü ile görülür.
Kambiyo senetlerinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davalarında ise asliye ticaret mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Sebepsiz Zenginleşme Davası Ne Kadar Sürer?
Bu sorunun cevabı davanın açıldığı mahkemenin iş yükü, delillerin toplanması gibi etkenlere bağlı olarak ele alınmalıdır. Yine de davanın yaklaşık olarak bir yıl kadar sürebileceğini, dava konusunun değerine göre de üst mahkeme incelemesinin bu süreyi uzatacağını söyleyebiliriz.