Edinilmiş Mal Nedir ?
TMK 219’da örnek türünden olmak üzere edinilmiş mal sayılan kazanımlar şunlardır;
- Bir eşin çalışmasının karşılığı olan edimler,
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumu ve kuruluşların veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
- Kişisel Malların gelirleri,
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler
Şeklinde sıralanmıştır. Yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere, bu sayılanlar sınırlı sayıda değildir.
Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi
- Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde, eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.
- Eşlerden herhangi biri, belirli bir malın kendisine ait olduğunu iddia ediyorsa, bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mal ise eşlerin paylı mülkiyetinde sayılır.
- Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi gereği; eşlerden her biri, kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur.
- Mal rejimi,
Eşlerden birinin ölümü veya eşler tarafından başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer. Bunun yanında mahkemece;
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine ve mahkemece mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
Yasal Mal Rejimi: Edinilmiş Mallara Katılma
2002 tarihli medeni kanunla birlikte katılma alacağı düzenlenmiş ve yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak belirlenmiştir. 2002 tarihinden sonra evlenen bütün çiftler ayrı bir mal rejimini seçmedikleri takdirde edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler.
Edinilmiş Malların Yönetimi, Tasarrufu ve Yararlanma
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul etme hakkına sahiptirler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırma hakkına da sahiptirler. Yani; edinilmiş mal rejimine tabi olarak bu çeşit gelirleri mal rejimine dahil edebilir yahut ayırabilirler.
Edinilmiş mal rejimi içerisinde belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen malların tamamı onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilecektir. Yani; bir malın kişisel mal olması sebebiyle edinilmiş sayılmamasını ve mal tasfiyesinde bu hususun göz önünde bulundurulmasını isteyen taraf, bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Hukuk düzenimizin geneline sirayet etmiş olan ispat kuralları burada da geçerlidir, bir iddiadan menfaat edinecek olan kimse bu iddiasını ispatla mükelleftir.
Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Eşlerden biri diğerinin rızası olmaksızın paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz. Ancak eşler arasında bu durum bir düzenleme yahut aksine bir anlaşma ile kararlaştırılmışsa tek taraflı olarak tasarrufta bulunulabilir.
Mal Rejiminin Sona Ermesi
Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerden birinin ölümü halinde;
Eşlerin başka bir mal rejimini kabul etmesi halinde sona erecektir.
Yine;
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde ve mahkemece eşlerin mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâlinde ise mal rejimi dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sona erecektir. Mal rejiminin sona ermesi ve malların tasfiyesi halinde; her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır. Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir. Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler. Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır. Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler. Eşler, aralarında yazılı bir anlaşma yapmak suretiyle; değer artışında pay almaktan vazgeçebilirler veya alacakları pay oranını değiştirebilirler.
Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır. Eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktar da kişisel mal olarak hesaba katılır.
Edinilmiş mallara değer olarak eklenecek bazı hususlar ise:
Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
Bir eş mal rejimi sürmekte iken diğer eşin katılma alacağını azaltmak yani halk arasında söylemi ile mal kaçırmak maksadıyla bir devir yapmışsa bunlar da elenecek değer olarak hesaba katılır. Bu tür durumlarda; ihbar edilmiş olması koşuluyla mahkeme kararı kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.
Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir. Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar.
Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır. Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır.
Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. Değer eksilmesi göz önüne alınmaz. Mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değerleri esas alınır.
Bir eşin malik olarak bizzat işletmeye devam ettiği veya sağ kalan eş ya da altsoyundan birinin kendisine bir bütün olarak özgülenmesini istemeye haklı olduğu bir tarımsal işletme için değer artışından alacağı pay ve katılma alacağı, bunların gelir değeri göz önünde tutularak hesaplanır. Tarımsal işletmenin maliki veya mirasçıları, diğer eşe karşı ileri sürebilecekleri değer artışı payının veya katılma alacağının, işletmenin sadece sürüm değeri üzerinden hesaplanmasını isteyebilir. Değerlendirmeye ve işletmenin kazancından mirasçılara pay ödenmesine ilişkin miras hukuku hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Özel hâller gerektirdiği takdirde hesaplanan değer, uygun bir miktarda artırılabilir. Özellikle sağ kalan eşin geçim koşulları, tarımsal işletmenin alım değeri, ayrıca tarımsal işletme kendisine ait olan eşin yaptığı yatırımlar veya malî durumu özel hâllerden sayılır.
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar. Edinilmiş mallara hesapta eklenecek olan malların değerleri, malın devredildiği tarih esas alınarak hesaplanır.
Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. Ancak, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma davası görülüyorsa, hakim kusurlu eşin artık değer üzerindeki payının azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Artık değere katılmada; eşler aralarında yapacakları bir mal rejimi sözleşmesiyle başka bir esası kabul edebilirler. Ancak bu tür bir anlaşma yapıldığı takdirde, eşlerin ortak olmayan çocukları veya onların altsoylarındaki saklı payları zedelenemez.
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, kanundaki artık değere katılmaya ilişkin düzenlemeden farklı anlaşmalar, ancak mal rejimi sözleşmesinde bunun açıkça öngörülmüş olması hâlinde geçerlidir. Yani taraflar arasında yapılan artık değere katılmaya ilişkin anlaşmaların geçerli olabilmesi şartı mal rejiminde bunun açıkça öngörülmüş olmasıdır.
Katılma alacağı ve değer artış payı herhangi bir ayın ile veya para olarak ödenebilir. Aynî(para dışındaki her türlü kıymetli mal) ödemede malların sürüm değeri esas alınır; bir mesleğin icrasına ayrılmış birimler ile işletmelerin ekonomik bütünlüğü göz önünde tutulur. Katılma alacağının ve değer artış payının derhâl ödenmesi ödeyecek eş için ciddî güçlükler doğuracaksa veya bu durum ödeyecek eşin ekonomik mahvına sebep olacaksa, borçlu eş ödemelerinin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilir. Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan teminat istenebilir.
Eşlerden birinin ölmesi halinde; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklı kalmak üzere, sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde, katılma alacağından mahsup edilmek veya bu katılma alacağı yetmezse üzerine bedel eklemek suretiyle, kendisine intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir. Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir. Sağ kalan eş, miras bırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek veya sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır.
Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Tasfiye
Tasfiye sırasında, eğer borçlu eşin malvarlığı veya terekesi katılma alacağını karşılamaz ise, alacaklı eş veya mirasçıları, edinilmiş mallarda hesaba katılması gereken karşılıksız kazandırmaları bunlardan yararlanan üçüncü kişilerden eksik kalan miktarla sınırlı olarak talep edebilir. Dava hakkı, alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mal rejiminin sona ermesinin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.