Sözleşmeler Hukuku
Günümüz dünyasında insanlar ve tüzel kişiler hem kendi aralarında hem de birbirleriyle sürekli bir ilişki halindedir.
İş bu ilişkinin gerek edimleri gerek diğer şart ve koşulları güvence altına alınacak bir kavrama ihtiyaç duymuştur. İşte sözleşmeler hukuku böyle bir ihtiyacın sonucunda doğmuştur.
Eski çağlardan beri gelen ve modern hukukun temel yapı taşını oluşturan Roma Hukuku’nda contractus olarak ifade edilen “sözleşme’’ , taraflar arasında borç ilişkisi kuran bir hukuki işlem olarak nitelendirilmiştir.
Roma hukukunda sözleşmenin tanımı sadece borç kavramını kapsayacak şekilde düzenlenmişse de, günümüzde ‘’sözleşme’’ ve ‘’sözleşmeler hukuku’’ denilince akla sadece taraflara borç edimi yükleyen basit bir kavram olarak kullanılmamakta, her tülü eşya, mal, hukuki işlem ve edimi kapsayan geniş bir kavram olarak tanımlanmaktadır.
Kısaca tanımlayacak olursak; sözleşme “birden çok kişinin karşılıklı olarak bir yükümlülük altına girmek için yaptıkları anlaşma” olarak tanımlanabilir (Büyük Larousse 1992: 10742). Sözleşmeler hukuku ise, tüm sözleşmeler için geçerli hukuki bir dal olarak açıklanabilir.
An itibariyle hukukumuzda düzenlenen ve düzenlenmemiş sözleşme türlerine kısaca örnekler verecek olursa eğer;
- Mülkiyet hakkını geçirmeye yönelik sözleşmeler; satış sözleşmesi, bağışlama sözleşmesi, trampa (takas) sözleşmesi.
- Kullandırmaya yönelik sözleşmeler; Kira sözleşmesi, ariyet (kullanma ödüncü) sözleşmesi, karz (ödünç) sözleşmesi.
- İş görme sözleşmeleri; Hizmet sözleşmesi, eser (istisna) sözleşmesi, vekâlet sözleşmesi, emanet (vedia) sözleşmesi.
- Teminat sözleşmeleri Kefalet sözleşmesi de denebilir.
- Kanunlarda düzenlenmemiş sözleşmeleri ise şu şekilde sınıflandırabiliriz; Karma ve bileşik sözleşmeler ve yeni sözleşme türleri.
Tavsiye : Devre Mülk Sözleşmesi Nedir?
Sözleşmelerden Doğan Anlaşmazlıklar
Tarafların sözleşme ile öncesinde mutabık olduğu edimler üzerinde daha sonradan anlaşmazlığa düşmeleri hayatın olağan akışındandır.
Taraflardan üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmekten kaçınabilir, bazı hallerde tek taraflı olarak feshini isteyebilir.
Yapılan sözleşmenin tacir ile yapılıp yapılmadığı, tarafların sahip olduğu hukuki statü ve tanımları ya da sözleşmenin konusu ve içeriğine göre sözleşmenin tabi olduğu hukuk kuralları kendi içerisinde ayrılmaktadır.
Yani, taraflar bir iş görme sözleşmesi düzenlediyse eğer anlaşmazlıkları Borçlar hukukunun doğrultusunda çözüme ulaştırılacak, izlenecek yol da sözleşmenin hukuki özelliğine göre şekillenecektir. Ancak yine de kısaca değinmek gerekirse eğer, sözleşmeden doğan anlaşmazlıklar tahkim yoluyla, uzlaşma yoluyla ve dava yoluyla çözüme ulaştırılmaktadır.
Sözleşme Hukukunda Dava Süreci
Sözleşme Hukuku’nda sözleşmelerin çeşitliliğinin fazlalığı sebebiyle, sözleşme ve anlaşmazlık farklılıklarına göre sonuçlanma süresi değişkenlik göstermektedir.
Her ne kadar Borçlar Kanunu ve benzeri kanunlarda daha farklı süreler öngörülmüş olsa da, günümüzde birçok farklı etken nedeniyle yargılama süreleri, kanunda yer alan bu süreleri aşmaktadır.
Eksen Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak bu etkenleri en aza indirerek, hukuki süreci olabilecek en kısa sürede sonuçlandırmaktayız.