Karabaş Mah. Müneccim Arif Sk. 25/1 İzmit/Kocaeli

Eksen Hukuk » Blog » Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu

Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu

Uyuşturucu madde suçları, yalnızca uyuşturucu ticareti ve temin etme gibi suçlardan ibaret olmayıp, uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçları da bu kategori içerisinde yer almaktadır.

Eksen Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak yalnızca uyuşturucu ticareti suçuna ilişkin değil, uyuşturucu madde suçlarının tamamına ilişkin müvekkillerimize uzman ceza ve ağır ceza avukatlarımız ile birlikte hukuki destek sağlamaktayız.

Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. Maddesine göre; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme, bulundurma, ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma halinde gerçekleşen bir suç çeşididir.

İlgili kanun maddesinde yer alan tanımdan da anlaşılacağı üzere ilgili suçun oluşabilmesi, birden çok eylemin ayrı ayrı veya birlikte gerçekleşmesiyle meydana gelebilmektedir. Ancak aşağıda ayrıntılı şekilde incelenecek olan kriter ve koşullar kapsamında, uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçunun, kanuni düzenleme kapsamında uyuşturucu ticareti suçu ile arasındaki çizgiler önem arz etmektedir.

Örnekle açıklamak gerekirse; kullanım sınırının üzerinde uyuşturucu madde bulundurma durumunda, kişinin böyle bir amacı olmasa dahi uyuşturucu madde ticareti suçundan yargılamasının yapılması ve hatta cezalandırılması oldukça sık görülmektedir.

Uyuşturucu madde suçlarına ilişkin kanuni düzenlemeler kapsamında, cezai yaptırımların oldukça yüksek olması ve suç vasfının değişme ihtimali gibi ciddi konular oldukça teknik bir inceleme gerektirmektedir. Bu sebepler nedeniyle alanında uzman bir ağır ceza avukatından yardım almanızı tavsiye ediyoruz.

Uyuşturucu Kullanma Suçu

Uyuşturucu maddenin yalnızca kişinin kendisinin kullanması ve bu durumun tespit edilmesi halinde uyuşturucu kullanma suçunun işlenmesi sonucunu doğuracaktır. Bu durumun tespiti birden çok şekilde görülebilmektedir. Suçun kullanma fiili ile gerçekleştirilmesi halinde Türk Ceza Kanunu’nun 191. Maddesi uyarınca kişinin diğer uyuşturucu suçlarına kıyasen daha az bir cezaya çarptırılacağı öngörülmüştür.

Uyuşturucu Bulundurma Suçu

Uyuşturucu madde suçunun, madde bulundurma fiili ile işlenmesi; kullanma fiiline göre çok daha detaylı incelenmesi gereken ve uygulamada aralarındaki ince çizgi ve durumun niteliğine göre değişkenlik göstermesi nedeniyle çoğunlukla uyuşturucu ticareti suçu ile benzerlik gösteren bir konudur.

Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçunun, bulundurma fiiliyle gerçekleşmesi halinde, ilgili maddeden (esrar, kokain, eroin vb.) bulundurma anında kullanılmış veya kullanılmamış olmasının bu suçun işlenmesi açısından bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak bu suçun gerçekleşebilmesi için ilgili maddenin yalnızca bulunduran kişinin kendi kullanımı için ve kullanım sınırları içerisinde kalan miktarda bulundurulması gerekmektedir.

Bu amaç ve miktar dışında bulundurulması, aynı zamanda bulundurulan maddenin az miktarda birçok paket içerisinde bulundurulması gibi şüphe uyandıran hallerde uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu değil, uyuşturucu ticareti suçu gündeme gelecektir.

Kısaca özetlemek gerekirse uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçunun, bulundurma fiili ile işlenmesi ve suçun TCK 191 kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için:

  • Kişi uyuşturucu maddeyi yalnızca kendi kullanmak amacıyla bulundurmalıdır.
  • Bulundurulan uyuşturucu madde miktarı, kullanım sınırları içerisinde kabul edilebilecek miktarda bulundurulmalıdır. Bu miktar uyuşturucu maddenin cinsine göre değişkenlik göstermekle birlikte Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2013 tarihli kararına göre esrar maddesi için kişinin tek seferde 1-1,5 gram esrar madde olmak üzere günde 3 defa madde kullanımı gerçekleştirebileceği, aynı karara göre kişinin bu miktarlara göre 1 yıllık ihtiyacı kadar uyuşturucu maddeyi bulundurması halinde bunun kullanma ve bulundurma sınırı içerisinde kabul edilebileceği belirtilmiştir.
  • Durumun hal ve niteliğine göre uyuşturucu madde ticareti veya teminine ilişkin herhangi bir şüphe bulunmaması gerekmektedir. Örneğin bulundurulan uyuşturucu maddenin birden çok paket halinde az miktarlarda bulundurulması, kişinin kullanmak için bulundurduğunu iddia etmesine rağmen maddenin kolayca ulaşılabilecek bir yerde(ev,iş yeri, araba vb.) değil de depo gibi yerlerde tutulması; kişinin bu uyuşturucu maddeyi kendi kullanımı için bulundurmadığı ve ticaret amacıyla bulundurduğu anlamına gelebilecektir.

Uyuşturucu Bulundurma ve Kullanmada Yargılama Süreci  

TCK 191’de yer alan Uyuşturucu Madde Kullanma ve Bulundurma suçu kapsamında yapılan soruşturma sonucunda, şüphelinin bu madde kapsamında ilgili suçu işlediği kanaatine varılırsa, aynı maddenin 2. Fıkrası uyarınca kişi doğrudan hapis cezasına çarptırılmayacaktır.

Öncelikle açılacak kamu davasının 5 yıl süre ile ertelenmesine karar verilecek ve hakkında kamu davasının ertelenmesi kararı verilen şüpheli hakkında en az 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanacaktır.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ile cezanın ertelenmesinin karıştırılmaması önemlidir. Yargılama sonucu sanık hakkında hükmedilen ceza; Türk Ceza Kanunu’nun 51. Maddesinde yer alan koşulların bulunması halinde hakim tarafından ertelenebilmektedir. Ancak bu konuda hakimin takdir yetkisi bulunmakla birlikte, uyuşturucu madde bulundurma ve kullanma suçu kapsamında kamu davasının açılmasının ertelenmesi hususunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. 

Burada yapılan bir yargılama veya şüpheli aleyhine doğrudan hükmedilen bir ceza olmadığı için cezanın ertelenmesi konusu da gündeme gelmeyecektir.

Yapılan soruşturma sonucunda kişinin uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçunu işlediği kanaatine varıldığı takdirde, asgari 1 yıllık ve Cumhuriyet Savcısının üçer aylık sürelerle en fazla 1 yıl daha uzatabileceği denetimli serbestlik kararı verilecek, gerek görülmesi halinde denetimli serbestlik süresi içerisinde kişi tedaviye tabi tutulabilecek, hakkında açılacak kamu davası ise 5 yıl süreyle ertelenecektir.

Ancak uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu ile ilgili ilk defa hakkında soruşturma başlatılan ve suçu işlediği kanaatine varılan kişi hakkında doğrudan kamu davasının açılması veya hapis cezasına hükmedilmesi mümkün değildir.

Kişinin 5 yıl süreyle ertelenen süre içerisinde aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan ve aşağıda incelenecek fiilleri gerçekleştirmesi halinde hakkındaki erteleme kararı kaldırılarak kamu davasına dönüşecektir.

Tavsiye :Genel Ceza Hukuku 

Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçunun Cezası   

Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçuna ilişkin kişi hakkında başlatılan soruşturma sonucu doğrudan kamu davasının açılamayacağını daha önce belirtilmiştik.

Verilen bu kamu davasının ertelenmesi kararı sonrasında TCK md. 191/3’te belirtilen durumların gerçekleşmesi halinde kişi hakkında kamu davası açılır ve yargılama sonucu hakkında cezaya hükmedilebilir. Bu haller kişinin bu 5 yıllık erteleme süresi içerisinde:

  • Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
  • Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,

halinde gerçekleşmiş kabul edilir ve daha önce verilen kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak kişi hakkında iddianame hazırlanarak kovuşturma süreci başlatılır.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, kişinin md. 191/3’te yer alan koşullardan tekrar madde satın alması, kabul etmesi, bulundurması veya kullanması durumunda erteleme kararını ihlal edilen bu fiil her ne kadar tanımsal olarak uyuşturucu kullanma ve bulundurma fiilinin tekrar işlenmesi anlamına gelse de, erteleme zarfında gerçekleşen bu eyleme ilişkin ayrı bir soruşturma yapılamaz.

Bu fiil erteleme zarfında gerçekleştiği için TCK 191/5 kapsamında yalnızca ihlal olarak belirtilmiş, ayrı bir suça konu edilemeyeceği ve bu eyleme ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağı belirtilmiştir.

İhlal nedenlerinden birinin gerçekleşmesi durumunda yalnızca ilk olarak yapılan soruşturma sonucu hakkında kamu davasının ertelenmesi kararı verilen soruşturma hakkında iddianame hazırlanarak kişinin mahkeme nezdinde yargılaması yapılacaktır.

Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçunun cezası Türk Ceza Kanunu madde 191/1 uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirtilmiştir. Burada cezayı etkileyen birçok etken bulunmaktadır. Kullanılan veya bulundurulan madde çeşidi, miktarı, kişinin sabıkası ve benzeri durumlar cezayı oldukça etkileyebilmektedir.

Suç vasfının değişme ihtimali, uyuşturucu suçlarına ilişkin cezai yaptırım miktarlarının oldukça yüksek olması ve oldukça teknik incelemeler gerektirmesi nedeniyle alanında uzman bir ceza avukatı, ağır ceza avukatı, uyuşturucu suçu avukatından hukuki destek almanızı tavsiye ediyoruz. Eksen Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak alanında uzman ceza avukatı kadromuz ile müvekkillerimize profesyonellik, gizlilik ve şeffaflıkla hizmet vermekteyiz.

Uyuşturucu Suçunda Denetimli Serbestlik  

Uyuşturucu madde kullanma ve bulundurma suçu kapsamında kişi hakkında soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma sonucunda kişinin ilgili suçu işlediği kanaatine varılarak kamu davasının 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesi halinde, şüpheli hakkında asgari 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verilmektedir.

İlgili denetimli serbestlik süresi Cumhuriyet Savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla 1 yıl süreyle daha uzatılabilmektedir. Aynı zamanda bu denetim süresi içerisinde yine gerek görülürse, şüphelinin tedavisinin sağlanmasına ilişkin de karar verilebilmektedir.

Şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri kararı verilmesi halinde Cumhuriyet Savcılığı tarafından dosya denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilmekte, denetimli serbestlik müdürlüğü ise hakkında denetimli serbestlik kararı verilen şüpheliye 10 gün içerisinde ilgili şube müdürlüğüne başvurarak denetim programına katılması gerektiğini belirten tebligat göndermektedir.

Şüpheli bu tebligata rağmen 10 gün içerisinde denetimli şube müdürlüğüne başvurmadığı takdirde dosya kapatılarak cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilmekte ve duruma göre şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilen dosyaya ilişkin iddianame hazırlanarak kamu davası açılmaktadır.

Şüphelinin 10 gün içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurarak denetim programına katılmasına rağmen, devam eden süreçte denetimli serbestlik yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde (laboratuvara numune vermemek vb.)  ise hakkında mahkeme tarafından duruşma açılarak denetim yükümlülüklerini yerine getirmediğine ilişkin savunmaları alınarak kişi hakkında bu hususa ilişkin karar verilmektedir.

Kişinin denetim süresi boyunca bütün yükümlülüklerini yerine getirmesi ve erteleme süresi içerisinde herhangi bir ihlalde bulunmaması halinde şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir.

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşabilirsiniz !

Yorum Bırakın

Logo
0 262 331 07 59
Pandemi döneminde alanında uzman avukatlarımız ile online danışmanlık sürecini hemen planlayabilir, yanıtını merak ettiğiniz sorulara 7/24 ulaşabilirsiniz.
This is default text for notification bar