Takibi Şikayete Bağlı Suç Ne Demektir?
Bazı suçların soruşturulması veya kovuşturulması için mağdur ve/veya suçtan Zarar gören kişinin şikayeti aranır. Şikayete yetkili kişi, suçtan doğrudan doğruya zarar gören kimsedir. Suçtan doğrudan zarar göre birden fazla kişi var ise, bu kişilerin her birinin ayrı ayrı şikayet hakları vardır.
Takibi şikayete tabi suçlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ve diğer Kanunlarda tahdidi olarak belirtilmiş olup, Kanun’da gösterilen suç tipleri ile sınırlıdır. Bir suç tipinin takibinin şikayete bağlı olup olmadığı Kanun’da açıkça belirtilmiş olması ile anlaşılır.
Takibi şikayete bağlı olmayan suç tipleri Kanun’da belirtilmemiştir. Bu noktada, eğer bir suç tipinin yanında şikayete bağlı olduğu yazmıyorsa, ilgili suç Savcılık tarafından re’sen soruşturmaya başlanacaktır.
Şikayete bağlı bir suç dolayısıyla suçtan zarar gören gerçek kişi şikayetçi olabileceği gibi tüzel kişiler de şikayetçi olabileceklerdir. Şikayetçi olma hakkı ne kadar kişiye sıkı sıkıya bağlı bir kamu hukuku hakkı olsa da şikayetçi olmuş bir kişi soruşturma veya kovuşturma aşamasında vefat ederse, o kişinin mirasçıları aşağıda açıklanacağı üzere katılan sıfatıyla ceza dosyasında yer alabilir. Ancak henüz şikayet hakkını kullanmamış bir kişinin şikayetçi olmadan vefat etmesi halinde şikayetçi olma hakkı mirasçılarına geçmeyecektir.
CMK m. 158’de şikayetin nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Basit anlatımla, şikayetçi olmak, şuç teşkil eden bir fiil dolayısıyla suçun failinin ilgili ceza hukuku hükümlerince cezalandırılmasını talep etmektir.
İşbu şikayet doğrudan Savcılık veya kolluk makamlarına yapılabilir. Şikayetin yapılması herhangi bir şekil şartına bağlanmamıştır; yazılı olarak dilekçe ile veya Cumhuriyet Başsavcılığı veya Kolluk makamlarınca yazıya geçirilmek üzere sözlü de yapılabilecektir.
Şikayete Tabi Suçlarda Şikayet Süresi Ne Kadardır?
5237 Sayılı Kanun’un 73. Maddesi şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar görene tanıdığı şikayet hakkını belirli bir süre ile sınırlandırmıştır. Bu süre geçtikten sonra artık şikayet hakkı kullanılamayacaktır.
Mağdurun eylemi ve eylemi gerçekleştiren faili öğrenmesini takiben 6 aylık süre içinde şikayet hakkının kullanılması gerekmektedir. Bu süre geçtikten sonra yapılacak şikayet dikkate alınmayacaktır.
Kanun’da belirtilen bu süre hak düşürücü süredir. Başka bir anlatımla, 6 aylık süre içinde kullanılmayan şikayet hakkı bu sürenin dolmasıyla ortadan kalkacaktır.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, mağdurun hem fiili hem de faili öğrenmesidir. Fiili veya faili daha geç öğrendiyse, 6 aylık süre başlamayacaktır. Süre hem fiili hem de faili öğrendiği tarihten itibaren başlayacaktır.
Bir suç neticesinde suçtan zarar gören ve şikayet hakkı olan birden fazla mağdur varsa, birisi için 6 aylık şikayet süresinin geçmesi diğerlerinin şikayet hakkını etkilemez. Her bir mağdur için şikayet süresi aynı suç dolayısıyla bile olsa kendilerine özel olarak fiili ve faili öğrenmelerinden itibaren 6 aydır.
6 aylık bu süre sürgü süre olup, çerçeve süre olan genel ceza dava zamanaşımı süresini geçemez. TCK m.66’ya göre; beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda zamanaşımı sekiz yıl olarak öngörülmüştür. Ancak bazı suç tiplerinde farklı zamanaşımı düzenlemesi yapılmıştır. Bu nedenle, her somut olay kendi içinde değerlendirilerek hak düşürücü süre ve genel zamanaşımı süresi hesabı yapılmalıdır.
Genel olarak ceza dava zamanaşımı 8 yıl olup, mağdur kişi fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 8 yıllık zamanaşımı süresi içinde fiili ve faili öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde şikayet hakkını kullanabilir.
Örneğin; 01.07.2023 tarihinde konut dokunulmazlığı ihlal edilen kişi suçun işlendiğini aynı tarihte öğrenmiş ancak faili 01.08.2023 tarihinde öğrenmiş ise şikayet süresi 01.08.2023 tarihinden başlayarak 6 ay olacaktır. Ancak yukarıda belirttiğimiz gibi, fiili ve faili öğrenme süresi ile başlayan 6 aylık şikayetçi olma süresi her halükarda genel ceza dava zamanaşımı süresini geçemeyeceğinden, 8 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde şikayetçi olunmalıdır.
Farklı suç tipleri açısından eylemin meydana gelmesi ve tamamlanması açısından farklar bulunmaktadır. Şikayet süresi bakımından hak kaybına uğramamak adına, şikayete tabi bir suçun gerçekleşmesinden sonra uzman bir ceza avukatının hukuki desteği alınmalıdır.
Şikayete Tabi Suçlar Nelerdir?
Yukarıda bahsedildiği üzere, şikayete tabi suçlar Kanun’da açıkça belirtilmiştir. Bu suçlardan bazıları;
- Basit kasten adam yaralama,
- TCK md.86/2 kapsamında kalan kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi,
- Cinsel taciz suçu (md. 105/1),
- Hakaret Suçu (md. 125/1, 2, 3),
- Cinsel saldırı suçu (md. 102/1 ve 102/2),
- Bilinçli taksirle TCK 89/1 çerçevesinde işlenen yaralama suçu,
- Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu (md.104/1),
- Kişinin hatırasına hakaret suçu (md. 130/1,2),
- İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçu (md.117/1),
- Tehdit suçu (md. 106/1),
- Konut dokunulmazlığını ihlal Suçu (md. 116/1-2-4),
- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu (md. 123/1),
- Güveni kötüye kullanma suçu (m. 155/1),
- Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (md. 133/1, 2, 3),
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal Suçu (md. 132/1, 2, 3),
- Kullanma hırsızlığı suçu (md. 146/1),
- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (md. 134/1, 2),
- Dolandırıcılık suçu (m. 157/1),
- Dolandırıcılıkta daha az cezayı gerektiren hal (md. 159/1),
- Mala zarar verme suçu (md. 151/1, 2),
- Hakkı olmayan yere tecavüz suçu (md.154/1,2,3)
- Hileli iflas suçu (md. 161/1),
- Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi (md. 164/1),
- Bedelsiz senedi kullanma suçu (m.156/1),
- Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu (m. 209/1),
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (md.160/1),
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçu (m. 233/1),
- Taksirli iflas suçu (md. 162/1),
- Karşılıksız yararlanma suçu (TCK md.163/1-2),
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu (madde 234/3),
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu (md.165/1),
- Bilgi vermeme suçu (m. 166/1).
Şikayete Tabi Suçlar Uzlaşma Kapsamında Mıdır?
Türk Ceza Hukuku kapsamında uzlaşma, onarıcı adalet uygulamaları arasında yer alır. Uzlaştırma kurumu ile, devlet tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı fail ile mağduru bir araya getirerek uzlaşmaya konu suç hakkında tarafların uzlaşmalarını sağlanır. Bu noktada önemli olan husus, fail ile mağdurun özgür iradeleri ile karşılıklı olarak uzlaşmayı kabul etmeleridir.
Uzlaştırmaya tabi olan suçlar Kanun’da sayılı olarak belirtilmiş olup, bunlar dışında kalan suçlar için uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bununla beraber, her şikayete tabi suç uzlaştırma kapsamındadır şeklinde bir genelleme doğru olmayacaktır. Bazı şikayete tabi suçlar uzlaştırma kapsamında iken bazı şikayete bağlı suçlar uzlaştırma kapsamına alınmamıştır. Bu nedenle her bir somut olayda ve her bir suç tipi için ayrı değerlendirme yapmak gerekmektedir.
Müşteki ve Katılan Kavramları
Bir suçtan zarar gören kişi, mağdur, şikayet hakkını kullanarak yetkili kurumlarda işlenen fiil ve fail hakkında şikayetçi olursa müşteki sıfatına haiz olur. Soruşturma sürecinde müşteki olan kişi, ceza davası açıldıktan sonra eğer davaya katılma talebinde bulunursa, artık katılan sıfatını alır ve katılan haline gelir.
Ceza Muhakemesi Kanunu m.234’te mağdur ve müşteki kişilerin hakları detaylıca açıklanmıştır:
Soruşturma evresinde;
- Delillerin toplanmasını isteme,
- Soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme,
- Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama,
- işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
- 153 üncü maddeye uygun olmak koşuluyla vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve el konulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme,
- Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma;
Kovuşturma evresinde;
- Duruşmadan haberdar edilme,
- Kamu davasına katılma,
- Tutanak ve belgelerden örnek isteme,
- Tanıkların davetini isteme,
- Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçları ile kadına karşı işlenen kasten yaralama,
- işkence veya eziyet suçlarında ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,
- Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma.
Şikayetten Vazgeçme Süreci
Yukarıda da açıklandığı üzere, şikayete tabi suçların re’sen soruşturulması mümkün değildir. Suçtan doğrudan zarar gören kişi, fiili ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet hakkını kullanabilmektedir.
Şikayet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan, kişinin bu haktan feragat etmesi veya şikayetten vazgeçmesi mümkündür. Şikayetten feragat, kişinin şikayet hakkı doğduktan sonra bu hakkı kullanmak istemediğini yetkili makamlara bildirmesidir.
Şikayet hakkından bir kez feragat eden kimse, bu feragati geri alarak tekrar şikayetçi olmak istediğini beyan edemez. Yani; feragatten feragat Hukukumuzda mümkün değildir.
Şikayetten vazgeçme ise, bir kez şikayet hakkını kullanarak şikayetçi olmuş kişinin daha sonra şikayetinden vazgeçmesi durumudur. Şikayetten vazgeçme koşulsuz yapılmalıdır. Şarta bağlı vazgeçme beyanı hüküm doğurmaz.
Önemle belirtmek gerekir ki, şikayetten vazgeçme beyanı sanık tarafından kabul edilmezse, şikayetten vazgeçmenin sonuçları hüküm doğurmaz.
TCK m.73’e göre, şikayetten vazgeçme durumunda, soruşturma aşamasında soruşturma sona erer ve takipsizlik kararı verilir; kovuşturma aşamasında ise kamu davasının düşmesine sebep olur. Ancak fail hakkında verilen hükmün kesinleşmesinden sonra şikayetten vazgeçme durumunda, verilen cezanın infazına engel olmaz.
Şu halde şikayetten vazgeçme kovuşturma aşamasının sonuna kadar, yani hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir. Birden fazla sanıklı olan ve iştirak halinde işlenmiş suçlarda, sanıklardan biri hakkında yapılan şikayetten vazgeçme diğer sanıkları da kapsayacaktır.