Karabaş Mah. Müneccim Arif Sk. 25/1 İzmit/Kocaeli

Eksen Hukuk » Blog » Ticari Davalar

Ticari Davalar

Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Bir ticari işletme ile bağlantılı olan her uyuşmazlık ticaret mahkemelerinde çözümlenmez. Esasen ticaret mahkemeleri sadece ticaret alanında uzmanlık gerektiren konuların karara bağlandığı ihtisas mahkemeleridir. Eğer dava ticari dava niteliği taşımıyorsa asliye hukuk mahkemesi görevlidir.

Yine bazı hususlar vardır ki uyuşmazlığın bir ticari işletmeyi ilgilendirmesi ya da tarafların tacir olması şart olmaksızın ticari davanın konusu olurlar. Örneğin tacirlerin ticari işletmelerini ilgilendiren gayrimenkul hukuku alanına ilişkin kira alacağı davası sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gibi, tacir olmayan kişiler arasındaki kıymetli evraka ilişkin dava da ticaret mahkemesinde görülür.

Bir işin ticari sayılmasının sonuçları vardır. Uygulanacak faizin türü, borçlardan sorumluluğun süresi, zamanaşımı gibi konular bu sonuca göre belirlenir.

Görüldüğü üzere bir uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görev alanına girip girmediğinin tespit edilmesi şarttır. Bu tespitte yapılacak bir hata yargılamadan beklenen menfaatin elde edilmesini geciktirebilir, zaman kaybına ve istenenin tam tersi sonuçlara yol açabilir.

Yine ticari davalar için yürürlükte bulunan zorunlu arabuluculuk şartı da her dava türü açısından ayrıca değerlendirilmelidir. Tüm muhtemel sorunları engellemek adına, farklı disiplinlerde çalışmanın getirdiği çok yönlü bakış açısına sahip büromuzun uzman yaklaşımından faydalanmanızı öneririz.

Ticari Davalar Nelerdir?

Hak, hukuken korunan ve sahibine bu korunmadan yararlanma yetkisi veren menfaattir. Haklar nihai olarak davalar aracılığıyla korunur. Bir hak, sahibinin ticari menfaatlerini ilgilendiriyorsa bu hakkın konu edildiği hukuk davalarına ticari dava denir. Ceza hukuku kapsamındaki bir dava diğer şartları sağlasa da bu başlık altında değerlendirilemez.

Ticari işler uzmanlık ve tecrübe barındırır ve günlük hukuki ilişkilerden daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Ticaretin ortaya çıkmasından beri bu alanda uygulanagelen kendine özgü kurallar vardır. Bu durum da özel düzenlemeleri zorunlu kılar.

Hangi davaların ticari dava niteliğinde olduğu Türk Ticaret Kanunu m.4’te ve diğer özel nitelikli kanunlarda açıklanmıştır.

Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirdiği araştırılmaksızın ticari nitelikte sayılan davalardır. Bunlardan bazıları TTK, bazıları ise Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, İcra İflas Kanunu, Kooperatifler Kanunu, Finansal Kiralama Kanunu gibi kanunlar tarafından mutlak ticari dava olarak belirlenmiştir.

Bir hukuk davasının nispi ticari dava sayılabilmesi için ise işin her iki tacir tarafın da ticari işletmesini ilgilendiriyor olması gerekir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. İşin nedeni sözleşme ya da haksız fiil olabilir. Şunu da belirtmek gerekir ki ticari işletmeler yalnızca tacirler tarafından işletilir.

Üçüncü grup ticari davalar ise taraflardan sadece birinin ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Kural olarak bir davanın ticari dava sayılması için ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekir. Fakat havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.

Ticari Davalarda Arabuluculuk

Bazı ticari uyuşmazlıklar hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması zorunludur. Buna göre konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri için dava açmadan önce arabulucuya başvurulması tıpkı iş hukukunda arabuluculuk zorunluluğu gibi dava şartıdır. Dava şartının yokluğu halinde davacıya eksikliği gidermesi mümkünse süre verilir. Süresinde giderilmeyen eksiklik davanın usulden reddedilmesine neden olur.

Yargıtay güncel kararlarında ticari nitelikteki menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığını, itirazın iptali davalarında ise arabulucuya müracaatın zorunlu olduğunu belirtmiştir. Tasarrufun iptali davaları ise asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiğinden zorunlu arabuluculuk kapsamında değerlendirilmemektedir.

Taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşırsa bu husus tutanağa geçirilir ve bu tutanak aynı bir mahkeme kararı gibi ilamlı icraya konu edilebilir. Tarafların anlaşamaması halinde ise yine tutanak düzenlenir ve süreç mahkemede devam eder.

Çekişmesiz yargı işleri zorunlu arabuluculuk kapsamına girmez.

Ticari Davalarda Süreç

Ticari davalar için zorunlu arabuluculuğun kapsamından bahsettik. Arabuluculuk süreci anlaşmayla sonuçlanmadığı durumda artık konu yargıya taşınır.

Ticaret mahkemeleri salt ticaret hukuku alanında uzmanlaşmış mahkemelerdir. Dolayısıyla yaptıkları inceleme de uzmanlık gerektirir. HMK’ya göre hakim, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ticari yargı davalarında da bu alanda teknik bilgiye ihtiyaç duyulduğundan sık sık bilirkişiye başvurulur. Birçok farklı ticari dava türü olsa da uyuşmazlığın giderilmesi için hesap ve inceleme konusunda uzmanından rapor almak gereklidir. Örneğin alacak davasında tarafların ticari defterlerini muhasebeci bilirkişi inceler ve ticari defter tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, varlığı iddia edilen alacakların cari hesaplarda mevcut olup olmadığı, taraflara ait faturalarla ticari defterlerin uyumlu olup olmadığı gibi konularda mahkemeye görüşünü sunar. Veya araç alım satımı hakkındaki bir uyuşmazlıkta makine, kimya ve otomotiv mühendislerinden oluşan heyet tarafından aracın hukuken ayıplı olup olmadığı mümkünse araç üzerinde keşif incelemesi de yapılarak tespit edilir.

Ticari uyuşmazlıkların çözülmesi için en önemli delil bilirkişi raporu olmakla birlikte tanık dahil tüm yasal delillerin ileri sürülmesi mümkündür.

Ticari dava sürecinin bu alanda birikime sahip avukatlar aracılığıyla takip edilmesi gerekir.

Ticari Davalarda Zamanaşımı

Özel hukuktaki temel prensip sözleşme serbestisidir. Bunun anlamı tarafların az sayıdaki kural haricinde sınırlamaya tabi olmadan aralarında diledikleri gibi anlaşabilmeleridir. Bu kural ticari davalar açısından bir istisnaya tabi tutulmuştur. Buna göre ticari hükümler koyan kanunlarda öngörülen zamanaşımı süreleri, Kanunda aksine düzenleme yoksa, sözleşme ile değiştirilemez (TTK m.6).

Ticari uyuşmazlıklardan doğan haklar bir, iki, üç, beş, on yıl gibi farklı zamanaşımı sürelerine tabi tutulmuştur. Zamanaşımı bir def’idir. Karşı tarafça ileri sürülmediği müddetçe mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz. TTK’da belirtilen hak düşürücü süreler ise bu başlığın konusunun dışındadır.

Zamanaşımı konusu dava şartı olan arabuluculuk hakkında özellik arz eder. Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.

Borçlara ilişkin genel zamanaşımı süresi on yıldır.

Zamanaşımı, hakkı elde etmek karşısında önemli bir tehdittir. Bu ihtimalle karşılaşmamak ya da davayı en az zararla sonuçlandırmak için en kısa sürede ticari davalarda uzmanlığı ile fark yaratan bir avukattan danışmanlık alınmalıdır.

Ticari Davalarda Yargılama Usulü

Ticaretin kendine özgü bir usulü olduğu gibi yargılaması da buna göre yapılır. Bir bölgeye veya ticaret dalına ait örf ve adet, kanunlarda açık hüküm bulunmaması durumunda eldeki uyuşmazlığa tatbik edilir. Hatta hakkında ticari bir hüküm bulunmayan konularda ticari örf ve adet, genel hükümlere göre öncelikle uygulanır.

Asliye ticaret mahkemeleri bir başkan ve yeteri kadar üyeden oluşur. Değeri beş yüz bin TL’nin üzerindeki davalar heyetçe görülüp karara bağlanır. Yine iflas, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması ve konkordato gibi davalar da heyet halinde incelenir.

Değeri beş yüz bin TL’ye kadar olan ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. Basit yargılama usulü hasımsız dava olarak bilinen çekişmesiz yargı işlerinde de geçerlidir.

İtirazın iptali, alacak gibi davaların yanı sıra anonim şirketlerde pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin itirazları gibi davalarda da basit yargılama usulü uygulanır.

Ticari Davalarda Yargıtay Kararları

  • Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle ticari işlerle ilgili bütün davalar ticaret mahkemelerinin görev alanına sokulmamış, yalnızca uzmanlık gerektiren hususların ticaret mahkemelerince karara bağlanması esası getirilmiştir. Asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4 maddesinde düzenlenmiş olup, yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin esasının görülmesi gerekir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3921 E., 2016/4251 K.)
  • Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortası ilişkisinden kaynaklanan rücu davasıdır. Davacı vekili, müvekkili şirkete trafik sigortalı davalının maliki olduğu …plaka sayılı okul servisi ile meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu hak sahiplerine ödemiş olduğu toplam 201.256,67 TL tazminatın ehliyetsizlik ve istiap haddi aşılması nedeni ile sigortalı araç malikinden tazmini için başlattıkları icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin bu nedenle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı … şirketi davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, … poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Eldeki dava, trafik (…) sigortacısının rücuen tazminat istemine ilişkin olduğuna göre; davacı sigortacının sigortalısı olan gerçek kişinin (haksız fiil nedeniyle zarar gören) açacağı davada aracın türü ruhsat kaydına göre “okul servisi-ticari” olarak nitelenmiş olmasına göre görevli olan asliye ticaret mahkemelerinin bu dava bakımından da görevli olduğu açıktır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1339 E., 2018/11151 K.)

Ticari davalar hangi mahkemede görülür ?

Ticari davalar asliye ticaret mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi ve denizcilik ihtisas mahkemesinde görülür.

Ticari davalar ne kadar sürer ?

Her davada olduğu gibi ticari davalarda da süreyi belirleyen faktörler vardır; davanın görüldüğü mahkemenin iş yoğunluğu veya delillerin zamanında toplanması gibi. 2021 yılında Ankara’da açılan bir itirazın iptali davası için hedef süre 550 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre 2019 yılında Kocaeli’de açılan alacak davası için 330 gündür.

Ticari bir uyuşmazlık çıktığında sırasıyla hangi hükümler uygulanır ?

Ticari uyuşmazlıklarda öncelikli olarak ticari hükümler uygulanır. Bir konu hakkında ticari bir hüküm yoksa ticari örf ve adete, bu da yoksa genel hükümlere bakılır.

Ticari iş karinesi ne demektir ?

Bir tacirin borçlarının ticari olduğunun ve taraflardan birinin yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmelerin kanunda aksine hüküm bulunmadığı sürece diğeri için de ticari iş sayıldığının kabulüne ticari iş karinesi denir.

Ticari hüküm ne demektir ?

Bir ticari işletmeyi ilgilendiren iş ve işlemlere ilişkin kuralları belirleyen kanunlardaki düzenlemelere ticari hüküm denir.

Nispi ticari dava nedir ?

Ticari dava sayılabilmesi için karşılıklı olarak her iki tacirin de ticari işletmesini ilgilendirmesi şartının arandığı hukuk davasına nispi ticari dava denir.

Ticari yargı nedir ?

Kanunda belirtilen şartları taşıyan ticari dava türlerinin görülüp karara bağlandığı yargı koluna ticari yargı denir.

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşabilirsiniz !

Yorum Bırakın

Logo
0 262 331 07 59
Farklı alanlarda uzmanlaşan avukatlarımız ile online danışmanlık sürecini hemen planlayabilir, yanıtını merak ettiğiniz sorulara 7/24 ulaşabilirsiniz.
This is default text for notification bar