İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre üç tane idari dava türü vardır. Bunlar iptal davaları, tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden kaynaklanan idari davalardır (İYUK m.2).
- İdari sözleşmelerden kaynaklanan idari davalar temelde bir sözleşme ile ilgili olarak iptal ya da bu sözleşmeden doğan zararın giderilmesi talebine dayanır.
- İptal davaları idari işlemin iptal edilerek ortadan kaldırılması amacını taşır.
- Tam yargı davaları ise idari eylem ve işlem nedeniyle hakları doğrudan ihlal edilenlerin uğradıkları zararın giderilmesi amacıyla açtığı davadır ve bu yönüyle tazminat davalarına benzer.
Anayasa uyarınca kamu gücünü kullanan idare tüm eylem ve işlemlerinin sonuçlarından sorumludur. İlgililer bu eylem ve işlemlerden zarar görebilir.
İptal davaları idari işlemlerin idare tarafından iptal edilmesini sağlamak amacıyla açılır. Tam yargı davaları ise idari işlemlere ve idari eylemlere dayanabilir. Bu iki temel dava türü birlikte ya da ayrı ayrı ortaya çıkabilir.
İdari işlemler idari makamların kamu gücünü kullanarak tesis ettikleri, ilgililer hakkında ve idare hukuku alanında sonuç doğuran atama, atamanın iptali, yönetmelik yayınlanması gibi işlemlerdir. İdari eylemler ise idari makamların organları vasıtasıyla gerçekleştirdiği fiil ve hareketleridir.
Belediye otobüsünün kaza yapması, askerlerin sivil vatandaşı yaralaması gibi olaylar da ilgililerin doğrudan zarar görmesine neden olur ve tam yargı davasının konusunu oluşturur.
Tam Yargı Davası Nedir?
İlgililerin uğradığı zarar idari işlem veya eylemlerden kaynaklanabilir. Kişiler idari işlemin bizzat kendisinden ya da uygulanmasından zarar görebilir. Yine idarenin eylemleri de ilgililerin zararına neden olabilir.
İdarenin yalnızca bilfiil icrai işlemleri değil, ihmalinden de zarar doğması mümkündür. Tüm bu durumlarda zararın giderilmesi talebiyle tam yargı davası açılır. İdarenin, ilgilinin zararına neden olan fiilinin sonuçlarından sorumlu tutulabilmesi için kusurunun bulunması gerekir. İdarenin kusursuz sorumluluğu ise istisnaidir.
Tam yargı davası idarenin işlem ve eylemleri nedeniyle şahsi hakları doğrudan ihlal edilenlerin, zararlarının sorumlu kamu tüzel kişisi tarafından giderilmesini istemelerine imkan veren dava türüdür.
Giderilmesi istenen zarar maddi veya manevi yönden uğranılan zararlar olabilir. Neticede zarara uğrayana ödenecek olan nakdi tazminattır.
Vergi davaları için ise ikili bir ayrıma gitmek gerekir. Tahsilden önce açılan davaların iptal davası, tahsil sonrası açılan iade davalarının kural olarak tam yargı davası olduğu kabul edilmektedir.
Tam Yargı Davası Nasıl Açılır?
İdari davalar Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır. İdare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde dava dilekçesi ve ekleri asliye hukuk mahkemelerine verilebilir (İYUK m.3,4). Dilekçelerde bulunması gereken unsurlar yine aynı ve devamındaki maddelerde sıralanmıştır.
Tam yargı davası dilekçesinde ilgilinin zararına neden olan işlem ya da eylemler açıkça gösterilmeli, buna ilişkin belgeler de varsa dava dilekçesine eklenmeli, gerekli harç ve posta giderleri yatırılmalıdır. Bunun yanında dava açma süreleri ile ilgili olarak mevzuatta belirtilen süreler de dikkate alınmalıdır. Dilekçede talep tereddüde yer bırakmayacak netlikte belirtilmelidir.
Tam yargı davaları maddi talep içerdiğinden dilekçede harca esas değer belirtilir. Zarar tam olarak belirlenmiş ise bu miktar ortaya koyulmalıdır. Eğer zarar net değil ya da belirlenemiyorsa kısmen talepte bulunma imkanı vardır. Çünkü İYUK m.16 uyarınca tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar nihai karar verilinceye kadar harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir.
İdari yargıda hasmın yanlış gösterilmesi ya da hiç gösterilmemesinin sonuçları, medeni hukuk yargılamasından farklıdır. Bir idari davada bu türden bir hata yapılması durumunda idari yargı mercileri doğru hasmı tespit eder ve davayı ona bildirir.
İlgilinin hakkı bir idari işlem ile ihlal edilmişse doğrudan tam yargı davası açılabilir veya iptal ve tam yargı davası birlikte de açılabilir. Ayrıca önce iptal davası açılarak bunun sonucunda tam yargı davası açılması da mümkündür. Fakat ihlal işlemden değil eylemden kaynaklanıyorsa ilgili idareye başvuru mecburidir.
Tam Yargı Davası Çeşitleri
Tazminat davaları, istirdat davaları, vergi davaları ve idari sözleşmeden doğan davalar tam yargı davasının çeşitleri olarak kabul edilmektedir.
Tam Yargı Davasında Zamanaşımı ve Süre
Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde altmış gündür.
İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak zararın giderilmesini istemeleri gereklidir.
Bu isteğin kısmen veya tamamen reddedilmesi halinde bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir.
Zarar bir idari işlemden kaynaklanıyorsa ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.
Tam Yargı Davalarında İdarenin Hukuki Sorumluluğu
Hukuk devleti bireylerin haklarını ihlal edecek işlem ve eylemlerde bulunmaz. İhlal halinde devlet zarardan sorumludur. Devletin sorumluluğu sözleşmesel ve sözleşme dışı (idari) sorumluluk olmak üzere ikiye ayrılır.
Kamu, kusuru nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumludur. Zarar, hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi ya da hiç işlememesi nedeniyle ortaya çıkabilir. Buna karşılık bazı durumlarda hiç kusuru bulunmayan idare zarardan yine sorumlu olur. Çünkü zararın ortaya çıktığı fakat idarenin kusurunun bulunmadığı hallerde idarenin sorumlu olmadığının kabulü adalet dengesini bozabilir.
Tam Yargı Davasında Harç Hesaplama
Tam yargı davalarında dava değerinin binde 68,31’inin dörtte biri oranında davacıdan peşin harç alınır. Bunun yanında başvuru harcı da peşin olarak ödenir. Duruşma istemi, delil tespiti, keşif, yürütmeyi durdurma gibi talepler varsa bunlar için de harç yatırılır. 2022 yılı için 10.000 TL esas değerine sahip delil tespiti ve yürütmeyi durdurma talepli bir tam yargı davasında harçlar toplamı 517,48 TL’dir.
Tam Yargı Davası Dilekçe Örneği
ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
DAVACI : … (TC: …)
ADRES : …
VEKİLLERİ : Av. Görkem Ece LEBLEBİCİ & Av. Fatih AKTULUN & Av. Omay Cem ÇİÇEK
ADRES : Karabaş Mah. Müneccim Arif Sok. No:25/1 İzmit/KOCAELİ
DAVALI : T.C. Milli Savunma Bakanlığı
ADRES : Devlet Mah. Yahya Galip Cad. Bakanlıklar/ANKARA
KONU : Davalı idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle müvekkilin mahrum kaldığı hakları ile maddi zararlarının tazmini taleplerimizden ibarettir.
HARCA ESAS
DEĞER : 1.000,00 TL (Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik)
AÇIKLAMALAR
Müvekkil …, 2017 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na yapmış olduğu başvuru sonucunda alım için gerekli bütün mülakat ve sair elemeleri başarıyla tamamlamış, görev yerinin belirlenmesi ve atamasının yapılması aşamasında kendisine herhangi bir sebep gösterilmeksizin güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı belirtilerek ilişiği kesilmiş, idareye yapmış olduğu başvuru sonucunda Milli Savunma Bakanlığı’nın Personel Temin Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli yazısı ile “Uzman Erbaş temini kapsamında Uzman Erbaş Yönetmeliği (m.6/g) şartlarını taşımadığınız için adaylık işlemlerinizin sonlandırıldığı” bildirilmiş, bu cevap üzerine açmış olduğu ve gerekçeli kararı ekte bulunan iptal davasında, Ankara … İdare Mahkemesi … E., … K. sayılı ilamı ile davalı idare tarafından güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına sebebiyet verdiği iddia edilen hususlar detaylıca incelenerek güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına sebebiyet verebilecek bir halin varlığının bulunmadığı, bu nedenle ilişik kesmeye ilişkin idari işlemde hukuka uygunluk bulunmadığına karar vererek işlemin iptaline karar vermiştir.
Bu karar sonrası davalı idare, müvekkili 2020 yılı … ayı itibariyle görevine başlatmasına rağmen, aşağıda ayrıntısı açıklanacağı üzere idarenin hukuka aykırı işlemi neticesinde hem maddi, hem de manevi birçok zorluk yaşayan müvekkilin, hukuka aykırı işlem ile göreve başlama tarihleri arasındaki mahrum kaldığı maaş ve sair özlük haklarına dair herhangi bir ödeme gerçekleştirmemiştir. İlgili ödemelerin yapılmasına ilişkin tarafımızca … tarihinde davalı idareye iadeli taahhütlü posta yoluyla başvurulmuş, başvuru … tarihinde idareye tebliğ edilmiş, idare 60 gün içerisinde başvuruya bir cevap vermemiştir. Bu kapsamda müvekkilin bu zarara idarenin hukuka aykırı eylemi neticesinde uğramış olduğu da gözetildiğinde, Anayasa md.125’in ve hukuk devleti olmanın gerekleri kapsamında, ilişik kesme tarihi ve göreve başlatılma tarihleri arasındaki ücret ve özlük alacaklarının müvekkile ödenmesi adına tarafımızca mahkemenize başvurma zarureti hasıl olmuştur. Bu kapsamda ilişik kesme ile göreve başlama tarihleri arasındaki hak kayıplarının, ücret ve özlük haklarının kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ediyoruz.
Davalının ilişik kesilmesine dair işleminin iptal edildiği, bu karar sonucu 2020 … ayı itibariyle müvekkilin tekrar göreve başladığı, ancak iki yılın üzerindeki bu süre içerisindeki maddi kayıplarının ve özlük haklarının kendisine ödenmediği, tarafımızca davalı idareye yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığı gözetilerek, davalıdan ilgili tarihlere ilişkin emsal ücret bordrolarının celbi neticesinde müvekkilin ilişik kesme ve göreve başlama tarihleri arasındaki maddi kayıp ve özlük haklarının bilirkişi marifetince hesaplanarak, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve daha sonra artırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’lik maddi kayıp, ücret ve özlük haklarının yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak tarafımıza ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ederiz.
HUKUKİ NEDENLER : İYUK, Anayasa, sair mevzuat
HUKUKİ DELİLLER : Ankara … İdare Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı ilamına ilişkin gerekçeli kararı ve dosyası, SGK kayıtları, emsal ücret bordroları, … tarihli idari başvuru dilekçesi ile tebliğ mazbatası, tanık, bilirkişi, keşif, yemin, sair deliller
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda izah olunan nedenlerle, müvekkilin güvenlik soruşturması sonucu ilişiğinin kesildiği … tarihi ile göreve başlamış olduğu tarih arasındaki maddi kayıplarına ilişkin bütün ücret, özlük hakları ve sair hak kayıplarının bilirkişi marifetince hesaplandıktan sonra artırılmak ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’lik maddi kaybın yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak tarafımıza ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ederiz.
Av. Görkem Ece LEBLEBİCİ & Av. Fatih AKTULUN & Av. Omay Cem ÇİÇEK
Tam yargı davasının özellikleri nelerdir?
Tam yargı davası idari işlem ve eylemler nedeniyle zarara uğrayanların bu zararlarını gidermesini sağlayan dava türüdür. Verilecek karar yalnızca ilgilisi hakkında hüküm doğurur.
Tam yargı davasına örnek verilebilecek davalar nelerdir?
Belediye tarafından yapılan tatbikatta kamu görevlisinin kusuru nedeniyle yaralanan vatandaşın açacağı dava, itfaiye aracının haklı bir sebep olmaksızın gecikmesi nedeniyle evindeki yangın hayvanlarının bulunduğu ahıra sıçrayan kişinin açacağı dava tam yargı davasına örnek teşkil eder.
Tam yargı davaları hangi mahkemelerde açılabilir?
İdari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkeme sırasıyla zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili; zarar, bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer; diğer hallerde davacının ikametgahının bulunduğu yer idare mahkemesidir.
Tam yargı davasında idareye başvuru zorunluluğu var mıdır?
İlgililer haklarını doğrudan ihlal eden eylemler nedeniyle tam yargı davası açmadan önce idareye başvuru yapmak zorundadır. Fakat ihlal eylemden değil de işlemden kaynaklanıyorsa doğrudan tam yargı davası açılabilir.