Karabaş Mah. Müneccim Arif Sk. 25/1 İzmit/Kocaeli

Eksen Hukuk » Blog » Süre Tutum Dilekçesi

Süre Tutum Dilekçesi

İlk derece mahkemelerinin vermiş oldukları kararlara karşı itiraz, istinaf ve temyiz gibi başvuru yolları, karardan itibaren süre ve şekil yönünden bazı farklılıklar içermektedir.

Hukuk mahkemelerinin çoğunda itiraz yolları için verilen süre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlamaktayken, hukuk yargılamalarının bir kısmında ve ceza yargılamalarında ise tefhim; yani kararın kişilerin yüzüne karşı okunmasından itibaren başlamaktadır.

Bu gibi durumlarda karara itiraz etmek isteyen taraf, mahkemenin aleyhine vermiş olduğu kararın gerekçesini bilmediği ve sürenin tefhimden itibaren başlaması nedeniyle hak kaybına uğramamak adına süresi içerisinde itiraz yoluna başvurduğunu belirterek başvurusunun içeriğini gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra sunacağını beyan eden bir dilekçe ile başvurusunun süre yönünden reddedilmesini engellemektedir.

Bu yazımızda “süre tutum” olarak adlandırılan bu işlemin hangi şekilde ve hangi koşullarda yapılacağına ilişkin inceleme yapacağız.

Süre Tutum Nedir?

Mahkemelerin yapmış olduğu yargılama sonucunda vermiş oldukları hüküm duruşma sırasında kişilere tefhim edilmekle birlikte ilgili hükmün hangi gerekçeyle verildiği mahkemece daha sonra yazılan “Gerekçeli Karar”da belirtilmektedir.

Hukuk Mahkemelerinin birçoğunda ilgili karara karşı istinaf, temyiz ve itiraz yollarına ilişkin başvuru süreleri bu gerekçeli kararın tarafa tebliğinden itibaren başlamaktayken, İcra Hukuk Mahkemesi yargılamaları gibi bir takım hukuk mahkemeleri ve ceza yargılamalarında ise bu süre mahkemenin duruşma sırasında hükmü kişilere tefhim etmesi anından itibaren başlar. Bu durumda kişilerin itiraz edecekleri kararın gerekçesini bilmeden itiraz etmeleri hak kayıplarına yol açabilmektedir.

Hak kaybına uğramamak adına bu gibi itiraz süresi tefhimden itibaren başlayan kararlara karşı kişilerin hem itiraz süresini durdurmak, hem de başvurularının süre yönünden reddedilmesini engellemek adına “istinaf başvurularının gerekçelerini, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren sunulmak üzere” mahkemelere sunmuş oldukları dilekçeye süre tutum dilekçesi denir.

Süre Tutum Dilekçesi Verilmezse Ne Olur?

İstinaf veya itiraz başvuru süresi tefhim ile başlayan kararlara karşı süresi içerisinde süre tutum dilekçesi veya istinaf/itiraz dilekçesi verilmezse, bu süreler geçtikten sonra yapılacak başvuru süresinde olmaması nedeniyle reddedilir.

Ancak itiraz süresi tefhim ile başlasa dahi, verilen hüküm başvuruda bulunacak kişinin ve vekilinin yokluğunda; yani duruşmada bulunmadığı sırada verilmişse, bu durumda itiraz süresi gerekçeli kararın tarafa tebliğinden itibaren başlayacaktır. Bu nedenle kişinin ve vekilinin yokluğunda verilen karara karşı süre tutum dilekçesi verilmesine gerek yoktur.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, kişinin kendisi veya avukatının; yani sadece birinin duruşmada bulunması durumunda itiraz süresi, duruşmada bulunmayan taraf için de tefhimden itibaren başlayacaktır.

Süre Tutum Dilekçesi Hangi Mahkemeye Verilmelidir?

Süre tutum dilekçesi kararı veren mahkemeye sunulur. Örneğin Kocaeli 7. Asliye Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu bir mahkumiyet kararına karşı süre tutum dilekçesi vermek isteyen kişi, başlık kısmına “Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Ceza Dairesi Başkanlığına Gönderilmek Üzere Kocaeli 7. Asliye Ceza Mahkemesine” belirtmesi ile ilgili dilekçeyi Kocaeli 7. Asliye Ceza Mahkemesine verecektir.

Süre Tutum Dilekçesi İstinaf Yerine Geçer mi?

Süre tutum dilekçesi her ne kadar aslında istinaf başvuru dilekçesi olsa da, uygulamada süre tutum sonrasında gerekçeli istinaf/itiraz dilekçesinin sunulmamasının yaptırımı halinde ceza yargılamaları ve hukuk yargılamaları arasında fark bulunmaktadır.

Ceza mahkemelerinin vermiş oldukları karara karşı verilen süre tutum dilekçesi ile dosya itiraz merciine gönderilmekle birlikte, süre tutum dilekçesi sonrasında itiraza ilişkin herhangi bir gerekçeli itiraz dilekçesi sunulmasa dahi itiraz mercii, dosya üzerinden yapacağı inceleme neticesinde hükmün hukuka uygun olup olmadığı yönünde esasa ilişkin inceleme yapmaktadır.

Ancak hukuk mahkemelerinde Yargıtay birçok kararında itiraz süresi tefhim ile başlayan Hukuk Mahkemelerinde süre tutum dilekçesinin istinaf başvurusu yerine geçmeyeceğini, süre tutum dilekçesinin verilmesi sonrasında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren süresi içerisinde gerekçeli bir istinaf dilekçesinin sunulmaması durumunda usule uygun bir istinaf başvurusundan bahsedilemeyeceği nedeniyle yapılacak incelemenin yalnızca “kamu düzenine aykırılık yönünden” yapılabileceğine ve dosya esasına ilişkin inceleme yapılamayacağına karar vermiştir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 07.11.2018 tarih, 2017/6010 E. 2018/10990 K.

“…İlk Derece Mahkemesi kararının 13/01/2017 tarihinde taraf vekillerinin yüzüne karşı verildiği, 17/01/2017 tarihinde istinaf talebinde bulunan davalı tarafından süre tutum dilekçesi verildiği, istinaf sebeplerinin süre tutum dilekçesinde belirtilmediği, gerekçeli kararın 10/02/2017 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, İİK’nin 363. maddesine göre istinaf yoluna başvuru süresinin tefhim veya tebliğinden itibaren 10 gün olduğu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 10 günlük süre geçtikten sonra 23/02/2017 tarihinde istinaf sebeplerini belirtir dilekçesinin verildiği, kamu düzenine ilişkin resen dikkate alınacak istinaf sebeplerinin de bulunmadığı, başvurunun yapıldığı 23/02/2017 tarihi itibariyle yasada belirtilen başvuru süresinin geçtiği anlaşılmakla istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi gerektiği ifade olunarak; gerekçeli istinaf dilekçesi süresinde verilmediğinden istinaf talebinin usulden reddine hükmolunduğu görülmektedir….

Somut olayda, icra mahkemesince verilen kararın alacaklı vekiline 13.01.2017 tarihli duruşmada tefhim edildiği, alacaklı vekilinin İİK’nin 363. maddesi uyarınca süresi içinde, 17.01.2017 günü, HMK’nin 342/3. maddesine uygun olacak şekilde istinaf dilekçesini verdiği halde, icra mahkemesi kararının tebliğ edildiği 10.02.2017 tarihinden sonra, istinaf gerekçelerini içeren dilekçeyi yasal süre geçtikten sonra 24.02.2017 tarihinde verdiği görülmektedir.

Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nin 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nin 355.maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir. İstinaf yoluyla incelenen mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık denetimi yönünden; işin esasına dair inceleme yapılmış olacağından, HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereği, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde, incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı tespit edildiğine göre, HMK’nin 353/1-b-1. maddesi gereğince, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir.

Süre Tutum Dilekçelerinde Hak Düşürücü Süre Var mıdır?

Süre tutum dilekçesi, itiraz dilekçesinin tefhim ile başladığı kararlarda kararı veren mahkeme ve verilen hükme göre ilgili kanunlarda belirtilen süre içerisinde verilmelidir. Bu süre geçtikten sonra verilen süre tutum, itiraz veya istinaf dilekçeleri süre yönünden usulden reddedilecektir.

Süre Tutum Dilekçesi Örneği

SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞINA

Gönderilmek Üzere

KOCAELİ 3. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

DOSYA NO : 2022/…

KARAR T. : …./…./2022

İSTİNAF EDEN

SANIK : ……………… (TC: …………………)

ADRES :

MÜDAFİİ :

ADRES :

KONU : İstinaf başvurumuza ilişkin süre tutum dilekçemizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR

Yukarıda bilgileri verilen dosya kapsamında Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/….. Esas Numaralı ve ../../2022 tarihli sanık aleyhine vermiş olduğu mahkumiyet kararının; usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf yoluna başvuruyoruz.

Yukarıda kısaca izah olunan nedenlerle ve istinaf başvurumuzun gerekçeli nedenleri, gerekçeli karar tarafımıza tebliğ olduktan sonra sunulmak üzere, vekil edene yönelik verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, müvekkilin BERAATİNE, aksi kanaat hasıl olması durumunda lehe olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini bilvekale talep ederiz.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda kısaca arz ve izah edilen nedenlerle, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/….. Esas Numaralı ve ../../2022 tarihli sanık aleyhine vermiş olduğu mahkumiyet kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, müvekkilin BERAATİNE, aksi kanaat hasıl olması durumunda lehe olan hükümlerin uygulanmasına karar verilmesini bilvekale talep ederiz.

Sanık Müdafii

Düşüncelerinizi Bizimle Paylaşabilirsiniz !

Yorum Bırakın

Logo
0 262 331 07 59
Farklı alanlarda uzmanlaşan avukatlarımız ile online danışmanlık sürecini hemen planlayabilir, yanıtını merak ettiğiniz sorulara 7/24 ulaşabilirsiniz.
This is default text for notification bar